Turkey politics News API

Supported Countries - 165

Get politics headlines from Turkey with our JSON API.

Country Parameter

The country paramter for the Turkey is TR.

Some example queries:

Below is the search query to fetch random 100 news-sources of Turkey.

https://newsdata.io/api/1/sources?country=tr&apikey=YOUR_API_KEY

Some of the well known sources

Live Example

This example demonstrates the HTTP request to make, and the JSON response you will receive, when you use the News API to get politics headlines from Turkey.

Politics Headlines from Turkey

https://newsdata.io/api/1/latest?country=tr&category=politics&apikey=YOUR_API_KEY

{
  • "status": "success",
  • "totalResults": 718,
  • -
    "results": [
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "8197f419f4a2daf46e003f3586ecb2ed",
      • "title": "Trump'ın \"tarife\" ısrarı başkanlığının ilk 100 gününde piyasalara trilyonlara mal oldu",
      • "link": "https://www.haberler.com/ekonomi/trump-in-tarife-israri-baskanliginin-ilk-100-18570607-haberi/",
      • "keywords": null,
      • -
        "creator": [
        • "Haberler"
        ],
      • "description": "ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci kez göreve gelmesinden bu yana geçen 100 günde Dow Jones endeksi yüzde 6,8, S&P 500 endeksi yüzde 7,3 ve Nasdaq endeksi yüzde 11 düşerken, ABD piyasalarından trilyonlarca dolar silindi.",
      • "content": "ABD Başkanı Donald Trump'ın ikinci kez göreve gelmesinden bu yana geçen 100 günde Dow Jones endeksi yüzde 6,8, S&P 500 endeksi yüzde 7,3 ve Nasdaq endeksi yüzde 11 düşerken, ABD piyasalarından trilyonlarca dolar silindi. Beyaz Saray'daki başkanlık koltuğuna 20 Ocak'ta ikinci kez oturan Trump, dün görevindeki 100'üncü gününü tamamladı. Trump'ın geçen yıl kasım ayındaki seçim zaferi sonrasında kurumsal vergi indirimleri ve düzenlemelerin azaltılması gibi beklentilerle rüzgarı arkasına alan ABD pay piyasalarında endeksler, tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşmıştı. Dow Jones ile Nasdaq endeksleri geçen yıl aralık ayında ve S&P 500 endeksi bu yıl şubat ayında rekor değerine yükselmişti. ABD Başkanının ikinci kez başkanlık koltuğuna oturduğu gün Martin Luther King günü dolayısıyla işleme kapalı olan pay piyasaları, ertesi güne ralli yaparak başlarken, ardı ardına gelen tarife açıklamaları ile enflasyon ve resesyon korkuları piyasalardaki olumlu havayı tersine çevirdi. Ülkenin en büyük ticaret ortakları Kanada, Meksika ve Çin için açıklanan gümrük vergileri ve çelik, alüminyum ve otomobil gibi ürünlere yönelik sektörel tarifeler piyasalarda endişelere yol açtı. Tarifelerin kapsamına dair belirsizlik ile gümrük vergilerinin enflasyonu yükselteceği ve büyümeyi yavaşlatacağına dair korkular piyasalarda oynaklığı artırdı. Açıklanan tarifelere getirilen geçici muafiyetler ve ertelemeler bir miktar rahatlamaya yol açsa da Trump'ın \"Kurtuluş günü\" olarak nitelendirdiği 2 Nisan'da açıkladığı karşılıklılık esasına dayalı tarifeler piyasalara en sert darbeyi vurdu. Bu durum tüm dünyaya yayıldı ve küresel borsalarda da satıcılı seyir izlenmesine neden oldu. Karşılıklı tarifeler açıklandıktan sonraki iki işlem gününde endekslerde pandeminin yaşandığı 2020'den bu yana en yüksek oranda günlük kayıplar görüldü. Sadece iki günde Dow Jones endeksi yüzde 9,3, S&P 500 endeksi yüzde 10,5 ve Nasdaq endeksi yüzde 11,4 düşerken, ABD piyasalarından yaklaşık 6 trilyon dolar silindi. Karşılıklı tarifelerin açıklanmasının ardından piyasalarda \"Kara Pazartesi\" paniği yaşandı Karşılıklı gümrük vergilerinin açıklanmasının ardından hafta sonu Asya borsaları ve kripto piyasalarında da kayıplar derinleşti. ABD piyasalarında 7 Nisan'da düşüşlerin yüzde 20'yi bulacağı yeni bir \"Kara Pazartesi\" yaşanacağı konuşulmaya başlarken, korkulan derecede bir kayıp yaşanmadı. Güne sert düşüşle başlayan pay piyasalarında, daha sonra Beyaz Saray tarafından yalanlanan \"Trump'ın karşılıklı tarifeleri 90 günlüğüne durduracağı\" haberleri hisse senedi yatırımcılarının kısa süreli iyimserliğe kapılmasına neden oldu ve endekslerde geçici bir toparlanma görüldü. Aynı gün Trump'ın, Çin'in karşılıklı tarifelere misilleme olarak açıkladığı yüzde 34'lük gümrük vergilerini geri çekmemesi halinde, bu ülkeye yüzde 50 ek tarife uygulayacaklarını bildirmesi de piyasalarda oynaklığı artırdı. Tarifelerde müzakere umutlarıyla 8 Nisan'da yüzde 3'ün üzerinde yükselişe açılan ABD pay piyasalarında bu iyimserliğin azalmasıyla kapanışta kazançlar yerini kayıplara bıraktı. Trump, sosyal medya hesabından \"Sakin olun\" paylaşımı yaptı Fentanil krizi dolayısıyla uygulananlar dahil, Çin'e yönelik toplamda yüzde 104 oranına ulaşan gümrük vergileri 9 Nisan'da yürürlüğe girerken, alevlenen ticaret gerilimiyle Çin de ABD'den ithal ürünlere uyguladığı gümrük tarifesini yüzde 84'e yükseltti. Tırmanan tarife geriliminin ABD borsalarını sarsmasının ardından 9 Nisan'da piyasaların açılmasından birkaç dakika sonra Truth Social hesabından paylaşımda bulunan Trump, \"Sakin olun.\" ifadesine yer verirken, her şeyin yoluna gireceğini ve ABD'nin her zamankinden daha büyük ve daha iyi olacağını kaydetti. Trump, hemen sonrasında yaptığı ikinci bir paylaşımda ise \"Satın almak için harika bir zaman.\" ifadesini kullandı. ABD Başkanı Trump'ın paylaşımının ardından, güne düşüşle başlayan Dow Jones ile S&P 500 endeksleri kayıplarını tersine çevirdi. Nasdaq endeksindeki yükselişin hızlanması da dikkati çekti. Aynı gün öğle saatlerinde Trump'ın Çin hariç diğer ticaret ortakları için ek tarifeleri 90 gün süreyle durdurduğunu duyurması ise borsadaki yükselişi ateşledi. Trump, ayrıca Çin'e uyguladığı karşılıklı tarifeyi ise yüzde 125'e çıkardığını açıkladı. Öte yandan, ABD Başkanı Trump'ın tarife ertelemelerini duyurmadan önce yaptığı satın almaya yönelik paylaşım, borsada içeriden bilgiyle ticaret iddialarını gündeme getirdi. Nisanın ikinci haftası oynaklığa rağmen artışla tamamlandı Tarifelere ilişkin açıklamalar ABD'nin ticaret politikasının ekonomik etkileri konusunda endişeli olan yatırımcıları bir miktar rahatlattı. 9 Nisan kapanışta Dow Jones endeksi yüzde 8'e yakın, S&P 500 endeksi, yüzde 9,5 ve Nasdaq endeksi yüzde 12'den fazla yükseldi. Dow Jones endeksi, Mart 2020'den bu yana en büyük oranda artış gösterirken, S&P 500 endeksi 2008'den bu yana en büyük günlük kazancını elde etti. Nasdaq endeksi de Ocak 2001'den bu yana en büyük günlük artışını ve tarihindeki ikinci en yüksek kazancını kaydetti. Bu rallinin ertesi günü tarife endişesinin yeniden ön plana çıkmasıyla endekslerde yüzde 2,5 ila yüzde 4,3 arasında kayıp yaşanırken, haftanın son işlem gününde ise artışlar görüldü. Böylelikle çalkantılı geçen 7-11 Nisan haftasında Dow Jones endeksi yüzde 4,95, S&P 500 endeksi yüzde 5,7 ve Nasdaq endeksi yüzde 7,29 değer kazandı. Fed başkanına yönelik eleştiriler yatırımcı güvenini zedeledi Hafta sonu bazı teknoloji ürünlerinin karşılıklı tarifeler kapsamında değerlendirilmeyeceğine dair açıklamalar teknoloji hisselerini desteklerken, pay piyasalarında 14 Nisan haftasının ilk işlem gününde de pozitif seyir izlendi. Cuma günü Paskalya tatili dolayısıyla kapalı olan haftada piyasalarda dalgalı seyir izlenirken, Trump'ın ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'a yönelik eleştirilerinin dozunu artırmasıyla 21 Nisan haftasına da sert düşüşle başlandı. Trump'ın Powell'a yönelik eleştirileri, ABD varlıklarına yönelik halihazırda tarife politikası nedeniyle azalan yatırımcı güveninin daha da sarsılmasına neden oldu. Öte yandan, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent'in yatırımcılarla düzenlediği toplantıda, \"kimsenin mevcut oranların sürdürülebilir olduğunu düşünmediğini\" ve \"Çin ile olan ticaret savaşında yakın bir gelecekte azalma beklediğini\" söylemesi piyasalarda bir miktar iyimserliğe yol açtı. Daha sonra Trump'ın Powell'a ve Çin'e yönelik söylemlerinin tonunu yumuşatması da piyasalardaki iyimserliği destekledi. Fed'in faiz oranını düşürmesi gerektiğine dair sözlerini yinelen Trump, önceki söylemlerinin aksine Powell'ın işine son vermeyi düşünmediğini dile getirdi. Bu gelişmelerle ABD piyasaları 21-25 Nisan haftasını da kazançla tamamlarken, endekslerdeki haftalık artış Dow Jones için yüzde 2,5, S&P 500 için yüzde 4,6 ve Nasdaq için yüzde 6,7 oldu. Endeksler son 100 günün en düşük seviyelerini nisan ayı başında gördü ABD borsaları nisanın son haftasına da hafif yükselişle başlamasına rağmen, tarife müzakerelerine dair belirsizliğin sürmesiyle pazartesi gününü karışık seyirle tamamladı. Trump'ın görevindeki 100'üncü gününe denk gelen 29 Nisan'da ise pay piyasalarında tarife anlaşmalarına dair beklentilerle pozitif seyir izlendi. Böylelikle Trump'ın başkanlığının ilk 100 gününde endekslerdeki kayıp Dow Jones için yüzde 6,8, S&P 500 için yüzde 7,3 ve Nasdaq için yüzde 11 olarak hesaplanırken, ABD borsalarından trilyonlarca dolar silindi. Endeksler, son 100 günün dip seviyelerini 8 Nisan'da görmüştü. Trump'ın göreve başlamasından 8 Nisan'a kadar geçen sürede Dow Jones endeksi yüzde 13,4, S&P 500 endeksi yüzde 16,9 ve Nasdaq endeksi yüzde 22,2 değer kaybetmişti. Dow ve S&P 500'ün 1970'lerden bu yana en kötü ilk 100 gün performansı ABD piyasalarında Dow Jones ile S&P 500 endeksleri, eski ABD Başkanı Richard Nixon'ın 1973'te ikinci dönemine başlamasından bu yana en kötü ilk 100 gün performansını kaydetti. Nasdaq endeksi de George Bush'un 2001'de başkanlık koltuğuna oturmasının ardından geçen 100 günden bu yana en kötü kaybını gördü.",
      • "pubDate": "2025-04-30 08:09:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": null,
      • "video_url": null,
      • "source_id": "haberler",
      • "source_name": "Haberler",
      • "source_priority": 1358,
      • "source_url": "https://www.haberler.com",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/haberler.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • -
        "ai_org": [
        • "trump"
        ],
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "654563144a818d36f4a7f508acf698ef",
      • "title": "Trump'ın İlk 100 Gününde Kripto Para Piyasasında Önemli Gelişmeler",
      • "link": "https://www.haberler.com/ekonomi/trump-in-ilk-100-gununde-kripto-para-piyasasinda-onemli-gelismeler-18570570-haberi/",
      • "keywords": null,
      • -
        "creator": [
        • "Haberler"
        ],
      • "description": "ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk 100 günü, kripto para piyasasında önemli gelişmelere sebep oldu. Trump, kabinesinde 'kripto dostu' isimler atadı ve ulusal bir kripto para rezervi oluşturma kararı aldı. Ancak bu dönemde piyasalarda dalgalanmalar yaşandı ve kripto paraların fiyatları düştü.",
      • "content": "ABD Başkanı Donald Trump'ın görevindeki ilk 100 günü, kripto para piyasasında çok sayıda önemli gelişmeye sahne oldu. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ABD Başkanı Trump, görevdeki ilk 100 gününü geride bırakırken, gözler bu döneme iz bırakan icraat ve açıklamalarına çevrildi. Bu dönemde kripto para piyasası da hareketliydi. Başkan adaylığı döneminde bu piyasaya yönelik olumlu yaklaşım sergileyen Trump, ABD'yi \"dünyanın kripto merkezi\" yapacağı vaadinde bulunmuştu. Trump'ın başkan seçilmesiyle birlikte kripto para birimleri yükselişe geçerken, Bitcoin tarihte ilk defa 110 bin doları zorladı. Aynı dönemde altcoin projelerinde yaşanan yükselişlerle birlikte kripto para piyasanın toplam değeri 3,5 trilyon doları aştı. Yönetime \"kripto dostu\" isimler getirildi İkinci başkanlık dönemine 20 Ocak'ta başlayan Trump, kabinesini de \"kripto dostu\" isimlerden oluşturdu. Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Hazine Bakanı Scott Bessent, önceki kabineye göre kripto para birimlerine olumlu yaklaşım sergiledi. Bu ekosisteme yönelik yaklaşımı nedeniyle eleştirilen ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Gary Gensler'in yerine de Paul Atkins getirildi. Trump, Beyaz Saray Yapay Zeka ve Kripto Çarlığı birimini oluşturarak bu göreve David Sacks'ı getirdi. Stratejik rezerv kararı alındı İlk görev günlerinde Donald Trump'ın imzaladığı kararnamelerden birisi kripto paralar üzerine oldu. Trump, ABD'de kripto paraların geliştirilmesini teşvik etmek ve dijital varlıklar için ulusal stok oluşturma olasılığını araştırmak için bir başkanlık kararnamesi imzaladı. Adaylığı döneminde Bitcoin'i stratejik rezerv yapacağını duyuran Trump, göreve başlamasının ardından bu vaadini de gerçekleştirdi. Trump, stratejik Bitcoin rezervi oluşturulmasına yönelik kararnameyi imzalarken söz konusu rezervin federal hükümetin elinde bulunan ve el konulan Bitcoin'ler ile oluşturulacağı, vergi mükelleflerine ek maliyet getirmeyeceği duyuruldu. ABD Başkanı, aynı dönemde Bitcoin'in yanı sıra Ethereum, Ripple, Solana ve Cardano projelerini rezervlere ekleyeceğini açıkladı. Beyaz Saray'da ilk zirve Beyaz Saray, Trump'ın ilk 100 gününde tarihindeki ilk kripto para zirvesine de ev sahipliği yaptı. Donald Trump başkanlığında gerçekleşen zirveye, ilgili bakanların yanı sıra kripto para piyasasının önde gelen isimleri, üst düzey yöneticiler ve yatırımcılar katıldı. Buradaki konuşmasında ABD'nin, devletler bazında dünyanın en büyük Bitcoin sahipleri arasında yer aldığına işaret eden Trump, hükümetin çeşitli davalar yoluyla elde edilenler dahil 200 bin Bitcoin sahibi olduğunu ve bu varlıkların yeni rezervin temelini oluşturacağını bildirmişti. Trump, zirvede dijital varlık piyasasına yönelik yasa tasarıları üzerinde çalışan kongre üyelerinin çabalarını destekleyeceğini de duyurmuştu. Kurumlarda Trump etkisi Göreve gelmeden kısa süre önce \"Trump\" isimli kripto para projesini piyasaya süren ABD Başkanı, bu kripto para biriminin en büyük yatırımcılarıyla mayıs ayında yemek yiyeceğini açıklamıştı. Trump'ın şirketleri ve ailesi üzerinden yürüttüğü World Liberty Finance isimli bir finans girişimi de bulunuyor. Donald Trump'ın bu ekosisteme olumlu yaklaşımı diğer kurumların aldığı kararları da etkiledi. Ülkenin düzenleyici kurumu SEC, Trump öncesi dönemde Coinbase, Kraken, Robinhood gibi borsalar ile Consensys ve OpenSea gibi kripto para şirketlerine açılan davaları düşürdü. Hükümet düzeyindeki hamleler devam ederken, eyaletlerde de Bitcoin'in stratejik rezerv olarak kullanılmasına yönelik tasarılar sunuluyor. Arizona bu anlamda bir ilki gerçekleştirirken eyaletin Temsilciler Meclisinden bu konuda bir karar geçti. Kararlara rağmen fiyatlar geriledi Kripto paralara yönelik olumlu hamlelere rağmen bu dönemde fiyatlarda düşüşler de görüldü. Trump'ın göreve başlamasının ardından fiyat rekorunu 109 bin doların üzerine taşıyan Bitcoin, zaman içerisinde 75 bin doların altına geriledi. En yüksek ikinci piyasa değerine sahip kripto para birimi olan Ethereum da 3 bin 900 dolardan 1400 dolara düştü. Aynı süreçte altcoin projeleri de yüzde 50'yi aşan kayıplar yaşadı. Bu kayıplarda ABD'nin yeni gümrük tarifeleri, Çin ile yaşanan ticaret savaşı, küresel belirsizlikler ve artan resesyon riskleri de etkili oldu.",
      • "pubDate": "2025-04-30 08:05:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": null,
      • "video_url": null,
      • "source_id": "haberler",
      • "source_name": "Haberler",
      • "source_priority": 1358,
      • "source_url": "https://www.haberler.com",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/haberler.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "a043fdd0b73117d204baf7dfc09ac0d6",
      • "title": "53 sanık cinayet davasında yargılandı, 9 kişiye hapis cezası",
      • "link": "https://www.sozcu.com.tr/53-sanik-cinayet-davasinda-yargilandi-9-kisiye-hapis-cezasi-p168056",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "Iğdır'da akraba olan iki aile arasında çıkan, 1 kişinin öldüğü 17 kişinin de yaralandığı kavgaya ilişkin 53 sanıklı davada karar çıktı. Mahkeme, 6 sanığı 35’er yıl 3'er ay, 3 sanığı ise 10 yıl 6'şar ay hapse çarptırdı. 10 sanık beraat ederken, diğerlerine ise çeşitli miktarlarda para cezaları verildi.",
      • "content": "Tuzluca ilçesi Abbasgöl köyünde 13 Temmuz 2022’de akraba olan husumetli aileler arasında köy meydanında kavga çıktı. Taş, bıçak, sopa ve silahların kullanıldığı kavgada 18 kişi yaralandı. Tabancayla vurulan ve durumu ağır olan Suat Çekim (35) Erzurum'daki Şehir Hastanesi'ne, diğerleri ise Tuzluca ve Iğdır'daki devlet hastanelerine kaldırıldı. Çekim, yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Köyde geniş güvenlik önlemi alan jandarma, her iki aileden kavgaya karıştığı belirlenen 53 şüpheliyi gözaltına aldı. Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden 9'u 'Kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından tutuklandı. Tutuklananlardan 3'ü sonraki süreçte serbest kaldı. 3 KEZ MÜEBBETLERİ İSTENDİ Olaya ilişkin Iğdır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına 6'sı tutuklu toplam 53 sanık ve avukatları katıldı. Tarafların savunmaların ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, ‘kasten öldürme’ ve kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından haklarında 3 kez müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanıklar Levent Çekim, Şahismail Çekim, Yener Çekim, Mehmet Çekim, Mehmet Sadık Çekim ve Seyat Çekim’i 35’er yıl 3'er ay hapse çarptırdı. Tutuksuz sanıklar Mehmet Çekim, Vedat Çekim, Sedat Çekim’e ise ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçlarından 10 yıl 6'şar ay hapis cezası verildi. Mahkeme kararla birlikte 3'ünün de ayrı ayrı tutuklanmasına hükmetti. Biri çocuk, 10 kişi hakkında beraat kararı veren mahkeme, diğer sanıkları ise çeşitli para cezalarına çarptırdı.",
      • "pubDate": "2025-04-30 08:01:22",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://sozcu01.sozcucdn.com/sozcu/production/uploads/images/2025/4/315437jpg-AdFkLqUBf0eyEWnJ9y1iMA.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "sozcu",
      • "source_name": "Sozcu",
      • "source_priority": 23577,
      • "source_url": "https://www.sozcu.com.tr",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/sozcu.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "b9fa9d26c56ae85f853f3104f768fb2f",
      • "title": "Antalya'da polisleri şaşırtan olay! Falezlere çıktı: 'Banyoda büyülenmiş bir şeyler var'",
      • "link": "https://www.sozcu.com.tr/antalya-da-polisleri-sasirtan-olay-falezlere-cikti-banyoda-buyulenmis-bir-seyler-var-p168045",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "Antalya'da kız arkadaşıyla tartıştıktan sonra 30 metrelik falezlerin kenarına gelip oturan ve polisin 2 saatlik çabasıyla ikna edilen 39 yaşındaki Mustafa Y., \"Banyoda sürülmüş, büyülenmiş bir şeyler var. Ben 2 aydır insanlara bunu anlatmaya çalışıyorum\" ifadelerini kullandı.",
      • "content": "Olay, dün saat 20.00 sıralarında, Muratpaşa ilçesi Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi'ndeki Atatürk Parkı'nın falezlerinde meydana geldi. Kız arkadaşıyla tartışan Mustafa Y., 30 metrelik falezlerin kenarına gelip oturdu. Durumdan şüphelenen kişinin ihbarıyla adrese ekipler sevk edildi. Polis, Mustafa Y.'yi uzun süre ikna etmeye çalıştı. Bulunduğu yerden ayrılmayacağını söyleyen Mustafa Y., kız arkadaşının gelmesini istedi. Ekipler, bölgeye Mustafa Y.'nin kız arkadaşı, babası ve ablasını çağırdı. KARDEŞİNE TEPKİ GÖSTERDİ Falezlerde otururken polis memuruyla konuşan Mustafa Y., \"Arabayla kaza yaptım, kimse arayıp sormadı. Benimle irtibata geçmediler. İş yerim battı. 'Her şeyi toparlarız, arkandayız, iş yeri açacağız, seni sahipleneceğiz' demediler. Ben 'Kız arkadaşımı seviyorum' dedim, arkamda durmadılar\" dedi. Mustafa Y.'nin ablası ise \"Bizi cümle aleme rezil ettin ya\" diyerek kardeşine tepki gösterdi. Polis ekiplerinin 2 saatlik çabası sonrasında güvenli bölgeye alınan Mustafa Y., \"Evimizin lavabosunda, banyoda sürülmüş, büyülenmiş bir şeyler var. Ben 2 aydır bu insanlara bunu anlatmaya çalışıyorum. Annem, babam, kız arkadaşım hepsi biliyor ama inkar ediyor. Delirdiğimi düşünen insanlar var. Menderes nerede? Hüseyin nerede? Beni cezaevine attırmayı nasıl düşündünüz? Beni zehirleyecek miydiniz? Ben cezaevine gitsem rahat mı edecektiniz?\" diye konuştu. Güçlükle sakinleştirilen Mustafa Y., Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:47:08",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://sozcu01.sozcucdn.com/sozcu/production/uploads/images/2025/4/ant1jpg-VgOfpkM49U_ARgeXjneAcA.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "sozcu",
      • "source_name": "Sozcu",
      • "source_priority": 23577,
      • "source_url": "https://www.sozcu.com.tr",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/sozcu.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "2fbb8a5254b41e4315198e71271e8056",
      • "title": "100 dakika boyunca 'geçici ölümü' yaşadı! Tıpta çok nadir görülüyor... 'Gözlerimi açınca bana ne olduğunu sordum'",
      • "link": "https://www.hurriyet.com.tr/gundem/100-dakika-boyunca-gecici-olumu-yasadi-tipta-cok-nadir-yasaniyor-gozlerimi-acinca-bana-ne-oldugunu-sordum-42783297",
      • -
        "keywords": [
        • "gündem"
        ],
      • "creator": null,
      • "description": "Antalya'da ani kalp ve sırt ağrısıyla hastaneye kaldırılan Mustafa Şahin (52), aort diseksiyonu (aort yırtılması) tanısıyla alındığı 7 saatlik ameliyatta vücut ısısı 22 dereceye düşürülüp, 100 dakika 'geçici ölüm'ü yaşadı. Ekipte yer alan doktorlar, zorlu ameliyatı \"Ne çektiğimizi bir biz, bir Allah biliyor\" sözleriyle anlattı.",
      • "content": "Haberin Devamı Antalya Şehir Hastanesi'ne 2 ay önce ani kalp ve sırt ağrısı şikayetiyle gelen Mustafa Şahin'in boydan boya yırtıldığı belirlenen aort damarı, tıpta çok az gerçekleştirilen 'fil hortumu' tekniği kullanılarak yapay damarla değiştirildi. Ameliyatın 100 dakikalık bölümünde hastanın tüm vücut kan dolaşımı durdurulup sadece beyne kan dolaşımı sağlanarak vücudu 22 dereceye kadar soğutuldu. 100 dakika boyunca 'geçici ölü' olan hasta, Antalya Şehir Hastanesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kalp Damar Cerrahisi Klinik ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Nevzat Erdil başkanlığındaki ekibin gerçekleştirdiği ameliyat sonunda hiçbir nörolojik bulgu yaşamadan sağlığına kavuştu. Haberin Devamı 'YÜZDE 25'İ HASTANEYE YETİŞEMEDEN ANİ ÖLÜMLER OLUYOR' Prof. Dr. Nevzat Erdil, hastanın şiddetli göğüs ve sırt ağrısıyla ambulansla getirildiği acil serviste ilk anda kalp krizi açısından değerlendirildiğini belirtti. Ayrıntılı tetkiklerde akut Tip A aort diseksiyonu saptandığını kaydeden Prof. Dr. Erdil, \"Bu tip hastaların yaklaşık yüzde 25'i hastaneye yetişemeden ani ölümler oluyor. Yetişebilen hastalarda ise teşhis geciktiğinde ölüm olabiliyor\" dedi. Aort diseksiyonu semptomlarının pek çok hastalıkla karıştırılabildiğini anlatan Prof. Dr. Erdil, bu nedenle bu tip bir tabloyla gelen hastada aort diseksiyonundan şüphelenerek, hızlı tanı konulması ve bu ameliyatın yapılabildiği merkeze hızlıca getirilmesi gerektiğine dikkati çekti. 45 DAKİKA İÇİNDE AMELİYATA ALINDI Hastayı, tanı konulduktan sonra 45 dakika içinde acil şartlarda ameliyata aldıklarını anlatan Prof. Dr. Erdil, bu tip hastalarda damar dışı kanama veya organlarda iskemi (beslenme sorunu) meydana gelebildiğini söyledi. Prof. Dr. Erdil, “Hastamızda Allah'tan öyle bir durum yoktu. Organları bozulmadan ve zaman kaybetmeden hızlıca ameliyata aldığımız için bu iyi bir şeydi. Böyle olunca da başarı şansımız yüksek oluyor\" dedi. Haberin Devamı 'FİL HORTUMU' TEKNİĞİ UYGULANDI Klasik kalp ameliyatlarından özel olarak aort diseksiyonu ameliyatlarında belli bir süre vücut kan dolaşımının durdurulması, beynin korunması ve beslenmesi için vücudun 20-25 dereceye kadar soğutulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Erdil, bu sürenin 30-40 dakika üzerine çıkmasını pek istemediklerini söyledi. Prof. Dr. Erdil, Şahin'in aort yırtığının damarda boydan boya olduğunu gördüklerini ve tıpta 'fil hortumu' şeklinde ifade edilen teknikle yırtılan aort damarının boydan boya yapay damarla değiştirildiğini kaydetti. Yaklaşık 7 saat süren ameliyatta vücutta kan dolaşımının 100 dakika durdurulduğunu, hastanın beyninin ve diğer organların zarar görmemesi için vücudun 22 dereceye kadar soğutulduğunu kaydeden Prof. Dr. Erdil, bu sürede hastanın önce 'öldüğü'nü sonra 'dirildiği'ni söyledi. Haberin Devamı 'ALLAH'A ŞÜKÜR HİÇBİR NÖROLOJİK BULGU YOK' Prof. Dr. Erdil, ameliyat süresinin uzunluğu nedeniyle hastayla ilgili birtakım endişeleri olduğunu vurgulayarak, \"Ameliyat sonunda Allah'a şükür hiçbir nörolojik bulgu olmadan hastamızı sağlıklı taburcu ettik ve evine yolladık. Normalde 30 dakika kan dolaşımını durdurma süresi varken bu hastamızda 100 dakika durdurma süresi uyguladık. Ancak beyni iyi koruyabildiğimiz için hiçbir problem yaşamadık. Hastanın en büyük avantajı; organlarda herhangi bir bulgu olmaması, zamanında bize gelmesi ve organlarda malperfüzyon (beslenme sorunu) olmamasıydı. Her ne kadar büyük bir ameliyat yapsak bile organlar etkilendiğinde bu tip hastaların ölme olasılığı çok yüksek\" diye konuştu. Haberin Devamı '30 YILI AŞKIN MESLEK HAYATIMDA KARŞILAŞTIĞIM BİRKAÇ VAKADAN BİRİ' Bu tip hastalarda hastanın yaşamasını sağlamak için en kısa zamanda en doğru ameliyatı yapmak gerektiğini belirten Prof. Dr. Erdil, bu hastanın 30 yıllık cerrahi hayatında karşılaştığı birkaç vakadan biri olduğunu sözlerine ekledi. Bu tür ameliyatların tam donanımlı deneyimli belli merkezlerde yapılabildiğini belirten Prof. Dr. Erdil, Antalya Şehir Hastanesi'nin henüz 1 yıl önce hizmete açılmasına karşın bu tip ameliyatları 24 saat boyunca hazır olan uzman kadroyla gerçekleştirebildiklerini söyledi. Haberin Devamı 'ÇOK UZUN BİR AMELİYATTI' Ameliyatı gerçekleştiren ekipte bulunan Op. Dr. Şahin Kapan ise kitaplardan öğrendikleri 'fil hortumu' tekniğinin nasıl yapıldığını önceleri tahayyül bile edemediğini söyledi. Op. Dr. Kapan, şunları kaydetti: \"Prof. Dr. Erdil önderliğinde bu ameliyata girerek nasıl yapıldığını öğrenmiş olduk. Belki ömrümde bir daha görmeyebilirim böyle bir ameliyatı. Meslek hayatım yetmeyebilir. 20 yıllık kalp ve damar uzmanlığım olmasına rağmen çok uzun bir ameliyattı. Ne çektiğimizi bir biz, bir de Allah biliyor. Allah'tan hastamız hayatta, sağlıklı, kontrollerine geliyor. Bu bizim için çok sevindirici.\" YÜKSEK TANSİYON ÖNEMLİ BİR FAKTÖR Ameliyatı gerçekleştiren ekipte yer alan Doç. Dr. Gökhan Özerdem de aort diseksiyonu ile ilgili bilgiler verdi. Aort damarındaki genişlemenin saptanabilir bir durum olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özerdem, aort yırtılmasında en büyük risk faktörünün aort genişlemesi ve yüksek tansiyon olduğunu kaydetti. Aort genişlemesi tanısı alan hastanın 6 ayda bir hekim kontrolüyle takip altında tutulduğunu anlatan Doç. Dr. Özerdem, aort çapı 50 milimetre altında olan hastalara cerrahi düşünülmediğini, 50 milimetrenin üzerine çıktığı zaman cerrahi uygulandığını ifade etti. Doç. Dr. Özerdem, aort damarı sınırlı geniş olan bazı hastaların da eşlik eden yandaş kalp rahatsızlıkları olması durumunda erken ameliyat kararı verilebildiğini vurguladı. HASTANEYE ULAŞABİLMEK ÖNEMLİ Ancak son yıllarda aortta genişleme olmadan yırtılmalar olabildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Özerdem, aort yırtılmasının nedenleri arasında yüksek tansiyonun yanı sıra, kan yağlarının yüksekliği, damar içindeki lezyonlar ve genetik faktörler bulunduğunu kaydetti. Aort yırtılmasında en önemli noktanın hastaneye ulaşabilmek olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özerdem, \"İlk 72 saat içinde hastaların yaklaşık yüzde 80'ini, cerrahi müdahale olmazsa kaybediyoruz. Bir kısım hasta bize hiç gelemeden hayatını kaybediyor. Bu hastalarda ani yırtılma sonucu akciğerlere, kalbin içine, kalp zarına doğru açılma oluyor. O hastalar genellikle bize hiç ulaşamayan hastalar. Ulaşsa da kalp ciddi hasar almış oluyor. Cerrahi müdahale dört dörtlük olsa bile süreç uzayabiliyor ve sonuç kötü olabiliyor\" diye konuştu. 'SADECE AĞRIM OLDUĞUNU SÖYLEDİM' Uzun ve zorlu bir ameliyatın ardından sağlığına kavuşan Mustafa Şahin, daha önce hastalığıyla ilgili bilgisi ve şikayetinin olmadığını belirtti. Kalbinde ve sırtında ani bir ağrı hissedince hemen ambulans çağrıldığını kaydeden Şahin, \"Ambulans beni hastaneye getirdi. Doktorlarımız gerekli şeyleri yaptı ve aort yırtılmasını tespit etti\" dedi. Yaşadıklarını çok az hatırlayabildiğini söyleyen Şahin, \"Doktorlarımız bana birkaç soru sordu, 'Kızdığınız biri var mıydı' dediler. Biriyle kavga etmediğimi söyledim. Sadece ağrım olduğunu söyledim. Sonrasını hatırlamıyorum\" diye konuştu. 'GÖZLERİMİ AÇINCA BANA NE OLDUĞUNU SORDUM Yoğun bakım sürecinin ardından gözünü açtığında \"Bana ne oldu?\" diye sorduğunu anlatan Şahin, yaşadıklarını eşi Fadime Şahin'den (46) öğrendiğini kaydetti. Ameliyattan sonra kendi kendine anjiyoya girmiş olduğunu düşündüğünü söyleyen Şahin, aort damarının yırtıldığını öğrendiğinde şaşkınlık yaşadığını aktardı. Doktorlarına teşekkür eden Şahin, \"Hocalarımız çok ilgi, alaka, sevgi, şefkat gösterdi. Çok teşekkür ederim\" dedi. 'HER ŞEYE YENİDEN BAŞLADIM' Böylesine riskli bir ameliyattan sağ çıktığı için hem şaşkın hem mutlu olduğunu anlatan Şahin, \"Hocalarımız yaşamamın mucize olduğunu söyledi. Eşime ve çocuklarıma sevgiyle sarıldım. Yeniden hayata doğmuş gibi bir sevgi yaşıyorum. Her şeye yeniden başladım şimdi\" diye konuştu. (DHA)",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:44:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/620x350/6811d44f7f24b016864e6928.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "hurriyet",
      • "source_name": "Hurriyet",
      • "source_priority": 13154,
      • "source_url": "https://www.hurriyet.com.tr",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/hurriyet.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "d562dd82a5fffbab79b4d51fce185aa1",
      • "title": "Antalya'da sevgilisiyle tartışıp falezlere çıktı, kardeşi tepki gösterdi! 'Büyü' iddiası...",
      • "link": "https://www.hurriyet.com.tr/gundem/antalyada-sevgilisiyle-tartisip-falezlere-cikti-kardesi-tepki-gosterdi-buyu-iddiasi-42783294",
      • -
        "keywords": [
        • "gündem"
        ],
      • "creator": null,
      • "description": "Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde kız arkadaşıyla tartıştıktan sonra 30 metrelik falezlerin kenarına gelip oturan ve polisin 2 saatlik çabasıyla ikna edilen Mustafa Y. (39), \"Banyoda sürülmüş, büyülenmiş bir şeyler var. Ben 2 aydır insanlara bunu anlatmaya çalışıyorum\" dedi. Mustafa Y.'nin ablası ise \"Bizi cümle aleme rezil ettin ya\" diyerek kardeşine tepki gösterdi.",
      • "content": "Haberin Devamı Olay, dün saat 20.00 sıralarında, Muratpaşa ilçesi Bahçelievler Mahallesi Konyaaltı Caddesi'ndeki Atatürk Parkı'nın falezlerinde meydana geldi. Kız arkadaşıyla tartışan Mustafa Y., 30 metrelik falezlerin kenarına gelip oturdu. Durumdan şüphelenen kişinin ihbarıyla adrese ekipler sevk edildi. Polis, Mustafa Y.'yi uzun süre ikna etmeye çalıştı. Bulunduğu yerden ayrılmayacağını söyleyen Mustafa Y., kız arkadaşının gelmesini istedi. Ekipler, bölgeye Mustafa Y.'nin kız arkadaşı, babası ve ablasını çağırdı. KARDEŞİNE TEPKİ GÖSTERDİ Falezlerde otururken polis memuruyla konuşan Mustafa Y., \"Arabayla kaza yaptım, kimse arayıp sormadı. Benimle irtibata geçmediler. İş yerim battı. 'Her şeyi toparlarız, arkandayız, iş yeri açacağız, seni sahipleneceğiz' demediler. Ben 'Kız arkadaşımı seviyorum' dedim, arkamda durmadılar\" dedi. Haberin Devamı Mustafa Y.'nin ablası ise \"Bizi cümle aleme rezil ettin ya\" diyerek kardeşine tepki gösterdi. \"BANYODA BÜYÜLENMİŞ ŞEYLER VAR\" Polis ekiplerinin 2 saatlik çabası sonrasında güvenli bölgeye alınan Mustafa Y., \"Evimizin lavabosunda, banyoda sürülmüş, büyülenmiş bir şeyler var. Ben 2 aydır bu insanlara bunu anlatmaya çalışıyorum. Annem, babam, kız arkadaşım hepsi biliyor ama inkar ediyor. Delirdiğimi düşünen insanlar var. Menderes nerede? Hüseyin nerede? Beni cezaevine attırmayı nasıl düşündünüz? Beni zehirleyecek miydiniz? Ben cezaevine gitsem rahat mı edecektiniz?\" diye konuştu. Güçlükle sakinleştirilen Mustafa Y., Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:41:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://image.hurimg.com/i/hurriyet/75/620x350/6811d3e19f080fe2395232e9.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "hurriyet",
      • "source_name": "Hurriyet",
      • "source_priority": 13154,
      • "source_url": "https://www.hurriyet.com.tr",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/hurriyet.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "entertainment"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "f671d9c068b789366004de35b2dd0f08",
      • "title": "Tom Barrack kimdir?",
      • "link": "https://bianet.org/haber/tom-barrack-kimdir-306968",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "ABD’nin Ankara Büyükelçisi adayı Tom Barrack, 29 Nisan 2025 tarihinde Senato’dan onay aldı.",
      • "content": "ABD Başkanı Donald Trump’a en yakın isimlerden biri olan; yalnızca bir diplomatik figür değil, aynı zamanda uluslararası sermaye dünyasında etkili bir yatırımcı, siyasi bağları güçlü bir danışman ve tartışmalı davaların sanığı olarak tanınıyor. 28 Nisan 1947’de Los Angeles, Kaliforniya’da, Lübnan’ın Hristiyan Maruni cemaatinden bir ailede dünyaya geldi. İlk ve ortaöğrenim California’da tamamladı. Ekonomi eğitimi University of Southern California (USC)’de aldı. Hukuk eğitimine University of San Diego School of Law’da devam etti ve bir süre Fransa’daki Sorbonne Üniversitesi’nde de eğitim gördü. Kariyerin başında avukatlık yaptı. 1970’lerde Suudi Arabistan’da Bechtel adlı mühendislik şirketi için çalıştı ve bu dönemde Suudi Kraliyet Ailesi ile yakın ilişkiler kurdu. Akıcı Arapça bilgisi ve Orta Doğu’daki deneyimi, ilerleyen yıllarda uluslararası yatırımcılığa geçişinde önemli rol oynadı. 1980’lerde Reagan yönetiminde İçişleri Bakanı James Watt’a danışmanlık yaptı. Sonrasında, emlak devi Robert Bass için çalıştı ve 1987’de Colony Capital (şimdiki adıyla DigitalBridge) adlı yatırım şirketi kurdu. Trump ile yakınlığı ABD Başkanı Donald Trump’ın en yakın dostlarından biri olarak biliniyor. Bu dostluk 1980’li yıllara kadar uzanıyor. 2016 ve 2024’teki başkanlık seçimlerinde Trump’ın kampanya sürecinde kilit bir figür oldu. Yine 2016’da başkanlık yemin töreni komitesinin başkanı olarak görev yaptı. Trump’a olan bu yakınlık, onu Beyaz Saray’a giden yolda hem stratejik hem de finansal bir destekçi haline getirdi. Medyada zaman zaman “Trump’a en yakın kişi” olarak tanımlandı. Donald Trump, Aralık 2024'te Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada, “Tom, 30 yıl boyunca küresel bir özel sermaye şirketini başarıyla yönetti. Hem siyaset hem de iş dünyasındaki çok çeşitli kanaat önderleri nezdinde saygı duyulan, deneyimli ve makul bir isim olarak tanınmaktadır” ifadelerini kullandı. Yabancı ajan davası ve beraat 2021’de, Birleşik Arap Emirlikleri adına yasa dışı lobicilik yapmak, yani yabancı bir hükümet adına kayıt yaptırmadan ajanlık faaliyetinde bulunmak, adaleti engellemek ve yanlış beyanda bulunmak suçlamalarıyla gözaltına alındı. Suçlamalar reddetti ve yalnızca diplomasiye katkı sunmaya çalışan bir iş insanı olduğunu savundu. 2022 yılında görülen davada, tüm suçlamalardan beraat etti. Ankara Büyükelçiliği’ne aday gösterilmesi 2025 yılında Başkanlık görevine dönen Donald Trump tarafından ABD’nin Ankara Büyükelçisi olarak aday gösterildi. Bu adaylık, Trump yönetiminin dış politikada iş dünyasından gelen isimleri görevlendirme yaklaşımının bir devamı olarak değerlendirildi. 29 Nisan 2025’te ABD Senatosu’nda yapılan oylama sonucunda 36 “hayır” oyuna karşı 60 “evet” oyu alarak, ABD'nin Ankara Büyükelçisi olarak onay aldı. (VC)",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:35:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://static.bianet.org/haber/2025/04/30/tom-barrack-kimdir.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "bianet",
      • "source_name": "Bianet",
      • "source_priority": 514078,
      • "source_url": "https://bianet.org",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/bianet.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "united states of america,north america",
        • "ankara"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "6c963d16a7c78ddb6d93109e5b07456b",
      • "title": "DEMOKRASİ ADI ALTINDA DAYATILAN ÖZERKLİK, TESLİMİYETÇİ POLİTİKALAR VE OLMASI GEREKEN MİLLİ DURUŞ..",
      • "link": "https://www.pressturk.com/yazarlar/gunun-yazisi/demokrasi-adi-altinda-dayatilan-ozerklik-teslimiyetci-politikalar-ve-olmasi-gereken-milli-durus/3281/",
      • "keywords": null,
      • -
        "creator": [
        • "GÜNÜN YAZISI"
        ],
      • "description": null,
      • "content": "Batılı ülkeler, süslü ileri demokrasi söylemiyle Türkiye’den ivedi olarak demokratik hak ve özgürlüklerin kapsamını genişletmesini ve yapılacak anayasa değişikliği ile bunu garanti altına almasını talep etmektedirler.. Talep edilen değişiklik; mevcut anayasanın ilk dört, 42 ve 66’ncı maddelerinde değişiklik yapılması ile bölücü terör örgütü mensupları ve yandaşlarının önündeki her türlü yasal engelin kalkmasını sağlayacak, cezaevlerindeki teröristleri serbest bırakacak, topraklarımızda özerklik koşullarını oluşturacak yeni maddelerin ilavesini şart koşmaktadır! İşte onların bize reva gördüğü demokrasi anlayışı tam da budur! Pekala mevcut anayasa ile buna evet dememiz mümkündür müdür? Tabii ki hayır! Çünkü bu alenen mevcut anayasayı ortadan kaldırma, teröre yardım ve yataklık suçudur! Elbette ki medeni bir ülkede bireysel hak ve özgürlükler insan hakları neyi gerektiriyorsa o boyutun azami sınırında olmalıdır lakin hiçbir zaman ulusal bütünlük ve kamu güvenliğini tehdit edecek boyutu aşmamak koşuluyla! Bizlerin demokrasi anlayışı budur; tıpkı aksini talep eden batı ülkelerinde olduğu gibi.. Her kim onların haddini aşan bu ve benzeri isteklere barış ve kardeşlik gelecek terör bitecek bahanesi içinde boyun eğerse bilinsin ki onlar ya bu vatanın evladı değildir ya da şantaj ve yaptırıma esir düşmüştür.. Ülkemizde konuşulması gereken asıl mesele; dış destekli bölücü zihniyetin demokratikleşme kılıfı uydurulmuş hain emelleri değil yukarıda ifade etmiş olduğum sınırlar dahilindeki ve mevcut anayasamızın da öngördüğü şekildeki insan haklarının medeni ülke standartlarında ve üst seviyede uygulanmıyor olmasıdır, tefessüh etmiş olan siyasi ahlaktır, rant, rüşvet, irtikap ve devasa boyuttaki kamu israfıdır, her geçen gün artan dış borçtur, sürekli yükselen enflasyondur, bir türlü düşürülemeyen faiz ve döviz artışıdır, derinleşen sefalet ve çaresizliktir, bu yüzden meydana gelmiş olan önü alınamaz sosyo-ekonomik çöküştür, halen ülkesine gönderilmemiş olan mültecilerdir, kuzey Irak’ta kurulan, kuzey doğu Suriye’de kurulmakta olan ve ardından ülkemizi hedefine koyan BOP destekli garnizon terör devletidir, vatanın bölünme tehlikesidir.. Böylesi büyük bir tehlike ve dayatmalar karşısında yapılması gereken tek bir şey vardır o da Atatürk çizgisindeki tüm siyasi partileri bir araya getirecek olan bir milli ittifak yapılanması ve teslimiyetçi politikalar karşısında milli bir duruştur.. Uzun bir süredir birkaç parti olarak bu minvalde yapmış olduğumuz ittifak çağrılarına bu güne dek 11 parti olumlu yanıt vermiştir. Maalesef ki henüz İYİ Parti, Zafer Partisi ve BTP’den müspet ya da menfi herhangi bir dönüş olmamıştır. Hal böyleyken BTP’nin dün itibarıyla yapmış olduğu benzer bir çağrı nedense bizleri yok sayarak CHP, İYİ Parti, Memleket Partisi ve Zafer Partisi ile sınırlı kalmıştır. Umarım bu yanlıştan dönülür.. Buradan kendilerine bir kez daha sesleniyorum! Lütfen bizlere kısa sürede dönüş yapın ve birlik beraberlik içinde hareket edelim, tüm arzumuz budur. Aksi halde sizlere olan saygımızdan dolayı aylardır gün yüzüne çıkarmadığımız ve beklettiğimiz ittifak yapılanmamızı kısa sürede mevcut haliyle açıklayarak resmiyet kazandıracağız ve geçmişten gelen tecrübelerimizle hazırlamış olduğumuz milli çözüm projelerimizle yola koyulacağız zira ülkenin de vatandaşın da artık bekleyecek hali kalmamıştır. . Dr. Vecdet Öz AP GENEL BAŞKANI",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:30:57",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://www.pressturk.com/images/yazarlar/indir.png",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "pressturk",
      • "source_name": "Pressturk",
      • "source_priority": 30249014,
      • "source_url": "http://www.pressturk.com",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/pressturk.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "turkey,asia/europe"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "a6444eb0d6263df5cb09363f0ef007d4",
      • "title": "Cengiz Çandar: Basın özgürlüğü konusunda Türkiye'de orta çağ karanlığı yaşanıyor",
      • "link": "https://bianet.org/haber/cengiz-candar-basin-ozgurlugu-konusunda-turkiye-de-orta-cag-karanligi-yasaniyor-306967",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "İYİ Parti’nin ‘RTÜK’ün tarafsız kalıp kalmadığı’ hakkındaki grup önerisi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda söz alan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar \"80'lerde bile basın özgürlüğü üzerinde bu kadar geniş bir karartma yoktu\" dedi.",
      • "content": "DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, İYİ Parti’nin ‘RTÜK’ün tarafsız kalıp kalmadığı’ hakkındaki grup önerisi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Çandar, 12 Eylül 1980 darbe döneminde, Anayasa referandumu sırasında mavi oy “ret oyu” anlamına geldiği için, rejim sahiplerinin gazetelerde “mavi” kelimesinin geçmesini yasakladığını ve bu nedenle, Yaşar Kemal’in “Gökyüzü Mavi Kaldı” isimli romanının o dönem gazete ilanlarından çıkarıldığını anlattı. 28 Şubat darbesinin, Postmodern darbe adlandırmasının telif hakkının kendisinde olduğunu belirten Çandar, 28 Şubat’ta “Andıç iftirasına maruz kaldıktan sonra” yazılarının durdurulduğunu, uzun zaman sonra yazıları tekrar başlayacağında da kendisine iki şart koşulduğunu; askeri eleştirmemesinin ve Kürt sorunu hakkında yazmamasının istendiğini ifade etti. Yakın zaman önce düzenlenen Çağdaş Gazeteciler Derneği ödül törenine katıldığını ve Gazeteci Timur Soykan’ın haber dalında birincilik ödülüne layık görülmesine rağmen, aynı gün sabaha karşı gözaltına alındığı için ödül törenine katılamadığını hatırlatan Çandar, “Basın özgürlüğü konusunda Türkiye'de maalesef orta çağ karanlığı yaşanıyor ve ülkenin, en karanlık dönemlerini yaşadığı -az önce örnek verdiğim- 80'lerde bile basın özgürlüğü üzerinde bu kadar geniş bir karartma yoktu” diye konuştu. Çandar şunları söyledi: “Huzurunuzda gazeteci kökenli bir milletvekili olarak konuşuyorum. 40 yıl aralıksız gazetecilik yaptım, bugün de meslekle ilişkim kopmadı. Yarım yüzyıl gazetecilikle iştigal ettiğim için basın özgürlüğünün darbe dönemlerinde nasıl kısıtlandığını gayet iyi bilirim. Mesela, 12 Eylül 1980 darbe döneminde, Anayasa referandumu sırasında mavi oy 'ret oyu' anlamına geleceği için rejimin sahipleri tarafından 'mavi' kelimeleri gazetelerde yasaklanmıştı ve gazete mutfağında çalışırken gece sabaha kadar haldır haldır 'mavi' kelimesi geçiyor mu diye aradık ve Yaşar Kemal'in ‘Gökyüzü Mavi Kaldı’ romanının ilanını bulduk. Gazetenin kapanma tehlikesi vardı, derhâl o ilanı çıkarttık, Yaşar Kemal'in ‘Gökyüzü Mavi Kaldı’ adlı kitabı yer alamadı gazetede. 28 Şubat Postmodern darbe isim telif hakkı bendedir; 28 Şubat’ta Postmodern darbenin Andıç iftirasına maruz kaldık, yazılarım durdurulmuştu, nice zaman sonra yazıların tekrar başlaması kararı alındığı zaman 'Bir şartla, aman, yazı yazacaksan iki şeyi yazmayacaksın, iki sözcük ve konu geçmeyecek' dediler. Nedir o? 'Askerlerden söz etmeyeceksin, askerlere eleştiri yok.' Ee, öbürü? Kürt sorunu hakkında yazmayacaksın. Sansür, yani 12 Eylül darbe dönemindeki sansür zihniyetinin bir başka tezahürü, 28 Şubat dönemine aitti. Geldik son darbe dönemine. Diyeceksiniz ki: Darbe nereden çıktı? CHP '19 Mart darbesi' diyor, öyle söz ediyor ama sadece CHP onu söylemiş olsa bir şey demeyecektim ama baktım Ali Babacan da öyle diyor. Ali Babacan, AKP'nin kurucularından, iki dönem Başbakan Yardımcılığı yapmış, Dışişleri Bakanlığı yapmış, bugünlerde iktidar olarak ekmeğini yemeğe devam ettiğiniz ekonomi başarılarının üstüne damgasını vurmuş bir şahsiyet; o diyor ki: '28 Şubat, 27 Nisan E-muhtırası ne demekse, iktidarın 18 Marttan bu yana yaptıkları da bizim için o demek.' Darbe diyor yani. Şimdi, bu darbeyi biz basın alanında nereden anlıyoruz? RTÜK'ten anlıyoruz. Daha çok yakında Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin ödül törenine gittik, Haber Dalında birincilik ödülü Timur Soykan'a verilmişti. Fakat Timur Soykan, o gün sabaha karşı gözaltına alındığı için ödül törenine haber ödülünü almaya gelemedi. Şimdi, sonuç olarak RTÜK ne yapıyor ne ediyor, nasıl bir sansür ve yasak makinası gibi çalışıyor? Verilen önergede uzun uzun ayrıntılarıyla anlatıldı. Ben sadece bir şeye işaret ederek tamamlayacağım: Dünyanın basın özgürlüğü ölçümü bakımından saygın bir kuruluşu sayılan Sınır Tanımayan Gazeteciler'in 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye 180 ülke arasında 158'inci sırada. Pek iftihar edilecek bir durum değil ama geçen yıl 165'ti, yedi basamak yükselip 158 olmuş. Şimdi olsa -2025 endeksi daha çıkmadı- kim bilir ne hâle gelecek. Son söz o ki; basın özgürlüğü konusunda Türkiye'de maalesef orta çağ karanlığı yaşanıyor ve ülkenin, en karanlık dönemlerini yaşadığı -az önce örnek verdiğim- 80'lerde bile basın özgürlüğü üzerinde bu kadar geniş bir karartma yoktu.\" (HA)",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:29:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://static.bianet.org/haber/2025/04/30/cengiz-candar-basin-ozgurlugu-konusunda-turkiye-de-orta-cag-karanligi-yasaniyor.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "bianet",
      • "source_name": "Bianet",
      • "source_priority": 514078,
      • "source_url": "https://bianet.org",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/bianet.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "turkey,asia/europe"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "99ec4a42eeda9bf62136c91c51b4a459",
      • "title": "Özgür Özel: ABD ve Trump, Türkiye'yi siyaseten kuşatmış durumda",
      • "link": "https://www.birgun.net/haber/ozgur-ozel-abd-ve-trump-turkiye-yi-siyaseten-kusatmis-durumda-619376",
      • -
        "keywords": [
        • "siyaset"
        ],
      • "creator": null,
      • "description": "İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik soruşturmalar ve operasyonlar siyasetin gündemini belirlemeye devam ederken gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan CHP lideri Özel, ABD'nin ve Başkan Trump'ın Türkiye'yi 'siyaseten tamamen kuşatmış durumda' olduğunu söyledi. İngiltere Başbakanı Keir Starmer'a eleştiriler yönelten Özel, MHP lideri Bahçeli'yle ise demokrasi safında yeniden buluşmayı arzu ettiklerini belirtti.",
      • "content": "Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel , ABD 'nin ve Başkan Donald Trump 'ın Türkiye'yi \"siyaseten tamamen kuşatmış durumda\" olduğunu söyledi. Özel, Euronews Türkçe’ye konuştu. Özel, siyasette son dönemde meydana gelen gelişmeleri “darbe” olarak nitelendirirken, \"Burada muhalefetin sorumluluğu demokrasiyi savunmak\" dedi. \"İKTİDARIN GÖZE ALDIĞI ŞEY BİR DARBE GİRİŞİMİDİR\" \"Biz 15 Temmuz gecesi bu iktidara darbe yaptıklarında bu iktidarı çok sevdiğimiz için değil, demokrasiyi çok sevdiğimiz için seçilmiş parlamentonun, seçilmiş iktidarın arkasında, darbecilerin karşısında durmuştuk\" diyen Genel Başkan, şunları da sözlerine ekledi: \"Biz o gece bu sınavdan geçmiştik. Şimdi AK Parti'nin bu sınavdan geçip geçemeyeceğini hep birlikte göreceğiz.\" Bundan sonraki süreçte, İBB'ye kayyum atanmasını ihtimal dahilinde görmediklerini belirten Özel, \"Buna kalkışanı da perişan ederiz\" dedi. \"İBB'YE KAYYUM ATAMAYA ÇALIŞMAK TÜRKİYE'Yİ KARIŞTIRIR\" \"İBB'ye kayyum atamaya çalışmak Türkiye'yi karıştıran ve Türk siyasetine, demokrasisine çok zarar veren bir iş olur. Türkiye ekonomisini berbat eden bir iş olur. Türkiye'nin zaten çok önemli kaynakları bu işe gitmişken, bütün rezervlerinin tükeneceği ve büyük bir ekonomik krizin olacağı, borsanın çökeceği, yabancı yatırımcının kaçacağı, faizlerin tırmanacağı bir adımı atmalarını doğru bulmuyoruz\" diyen Özel, bu adımın sokakları karıştıracağını da sözlerine ekledi. ABD'nin ve Başkan Donald Trump'ın Türkiye'yi \"siyaseten tamamen kuşatmış durumda\" olduğunu kaydeden Özel, 19 Mart'a susulması karşılığında Türki cumhuriyetlerin Güney Kıbrıs'ı tanımasına ses çıkarılmadına ilişkin iddiasına da değindi. \"19 Mart darbesi yapılmadan önce Erdoğan yönetiminin Trump yönetimine bilgi verdiğini ve icazet aldığını biliyoruz\" diyen Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve içinden geldiği siyasi hareket için Filistin'in çok önemli olduğunu ancak şu anda orada bir soykırım ve tehcir yaşanmasına rağmen iktidarın bu konu hakkında yorum yapmadığını vurguladı. \"TÜRKİYE'YE SUSMA ROLÜNÜ VERMİŞLER\" \"Burada esas Trump'ın hemen Gazze'nin önündeki Avrupa'ya 100 yıl yetecek zengin hidrokarbon yataklarına sahip çıkmayı düşündüğünü de mutlaka göz etmeliyiz. Suriye'de bir oyun kurulmuş, bu oyunda İngiltere, ABD, İsrail var ve Türkiye'ye de biçilmiş bir rol var. Gazze'de bir oyun kurulmuş, bu oyunda ABD ve İsrail var, Türkiye'ye de susma rolünü vermişler\" ifadelerini kullandı. Bunun karşılığında ABD'nin diğer müttefikleri Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın hak ve menfaatlerinin söz konusu olduğunu vurgulayan Özel, son gelişmelerle birlikte \"Türkiye'yi Ada'da işgalci olarak ilan eden bir kararın da\" tanındığını ve bunun Türk dış politikası açısından bir çöküş olduğunu söyledi. \"KIBRIS POLİTİKASI ÇÖKTÜ, FİLİSTİN POLİTİKASI ÇÖKTÜ\" Şimdi hedefte İran olduğunu belirten Özel, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ABD Maliye Bakanı ile yaptığı son görüşmeye ilişkin olarak, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent'ın görüşmeyle ilgili yaptığı açıklamada, Washington'un İran'a sert yaptırımlar uygulayacağını ve Türkiye'nin burada doğru yerde durması gerektiğini söylediğini belirtti. \"Türkiye'nin İran'ı yalnızlaştırması gerektiğini, Türkiye'ye düşen rolün bu olduğunu, ancak bunun karşılığında Türkiye'nin beklediği ekonomik ve siyasi desteğin verileceğini ifade etmiş durumdalar\" diyen Özel, \"Türkiye için de çember giderek daralıyor. Türkiye'yi gelip işgal etmeyecekler ama siyaseten kuşlatmış durumdalar\" diye konuştu. 1 MAYIS ÇAĞRILARI Sendikaların Taksim'de 1 Mayıs'ı kutlamaya karar vermeleri halinde kendisinin de iştirak edeceğini söyleyen Genel Başkan, Türk halkının demokrasiye olan bağlılığını da vurguladı. Lise ve üniversite öğrencilerinin 1 Mayıs için yaptığı Taksim çağrısına ilişkin olarak, \"Bir siyasi parti olarak 1 Mayıs'ın nerede kutlanacağına ben karar veremem, AK Parti de veremez. Bu karar, 1 Mayıs'ın sahibi sendikalarındır\" dedi. \"Taksim hedeflemesi bizi doğru mücadeleden uzağa düşürebilir\" diye ekledi: \"Benim başka bir meydanı işaret etmem sendikalardan rol çalmam olur.\" \"BAHÇELİ İLE DEMOKRASİ SAFINDA YENİDEN BULUŞMAYI ARZU EDERİZ\" İktidardaki Cumhur İttifakı ortaklarından Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin son dönemde yaptığı tartışmalı açıklamalara da değinen Özel, \"Biz hiç saf değiştirmedik\" dedi. \"Ümit ederim ki Sayın Bahçeli'nin son dönemde demokrasiyi savunan açıklamaları veya pozitif yönden yaklaşarak buna yorduğumuz açıklamaları düşündüğümüz gibidir.\" \"Sayın Bahçeli ile demokrasi safında yeniden buluşmayı arzu ederiz\" diye ekledi. CHP Genel Başkanı erken seçim çağrılarına ilişikin olarak, \"31 Mart 2023'de yüzde 20'lerde olan erken seçim şimdi yüzde 60'lara kadar tırmanmış durumda. Hepimiz biliyoruz ki yüzde 70'leri geçen bir erken seçim talebine hiçbir iktidar dayanamaz\" ifadelerini kullandı. Eğer insanların daha bir yıl önce seçtiği İmamoğlu'na sahip çıkılmasaydı ya da Erdoğan'ın diğer adayları da ekarte edilseydi \"bir sonraki elin genel seçim sandığına uzanabileceğini\" belirten Özel, Türkiye'de demokrasiye dair umudunu koruduğunu ifade etti. KANAL İSTANBUL MESAJI Partisinin cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Silivri Cezaevi'nde tutuklu olmasının sebebinin Kanal İstanbul olduğunu vurgulayan Özel, Saraçhane'de düzenlenen mitingler yoluyla partiye kayyum atanmasının önüne geçtiklerini belirtti. İmamoğlu'nun tutuklanmasına sessiz kalan Avrupa ülkeleriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Özel, \"İktidar değiştiğinde şüphesiz Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak. Bizim kamuoyuna karşı en büyük taahhüdümüz AB'ye tam üyelik\" dedi. Almanya ve Fransa yönetimlerinin desteğini kıymetli bulduğunu dile getiren Özel, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'a ise eleştiriler yöneltti. \"Starmer'ın ortaya koyduğu yaklaşımı son derece çelişkili ve tutarsız buluyorum. İngiltere gibi demokratik geleneği bu kadar yüksek olan bir ülkede, Türkiye'de yapılan bu darbe girişimine karşı böyle bir sessizlik son derece manidar\" diyen Özel, şunu da sözlerine ekledi: \"Bu darbenin Türkiye'deki kaybeden siyasetçisi Erdoğan, Avrupa'da ise Starmer'dir. Gün gelip her şeyi geride bıraktığımızda düşmanlarımızın yaptığı kötülükler ve söylediği kötü sözleri değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.\"",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:28:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://static.birgun.net/resim/haber/2025/04/30/ozgur-ozel-abd-ve-trump-turkiye-yi-siyaseten-kusatmis-durumda.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "birgun",
      • "source_name": "Birgün Gazetesi",
      • "source_priority": 191754,
      • "source_url": "https://www.birgun.net",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/birgun.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "turkey,north carolina,united states of america,north america",
        • "united states of america,north america",
        • "turkey,texas,united states of america,north america",
        • "istanbul"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": true
      },
    • -
      {
      • "article_id": "2583ca6fcd9f70f3e02c9ad7a1628278",
      • "title": "ABD Senatosu, Thomas Barrack'ı Türkiye Büyükelçisi Olarak Onayladı",
      • "link": "https://www.haberler.com/guncel/abd-senatosu-thomas-barrack-i-turkiye-buyukelcisi-olarak-onayladi-18570308-haberi/",
      • "keywords": null,
      • -
        "creator": [
        • "Haberler"
        ],
      • "description": "ABD Senatosu, özel sermaye yöneticisi ve eski Başkan Donald Trump'ın destekçilerinden Thomas Barrack'ı Türkiye Büyükelçisi olarak onayladı. Barrack, 60 oyla büyükelçilik görevine resmen başlamış oldu.",
      • "content": "(ANKARA)- ABD Senatosu, özel sermaye yöneticisi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın yakın destekçilerinden Thomas Barrack'ı, Ankara Büyükelçisi olarak onayladı. Senato, Barrack'ın büyükelçiliğini 60'a karşı 36 oyla onayladı. Destekleyenlerin neredeyse tamamı, 100 üyeli Senato'da 53 sandalyeye sahip olan Trump'ın partisi Cumhuriyetçilerden geldi. ABD'nin son Ankara Büyükelçisi olarak görev yapan Jeffry L. Flake'ın görev süresi 1 Eylül'de sona ermişti. Donald Trump, aylar önce, Truth Social isimli sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, \"Tom Barrack'ın bir sonraki Türkiye Büyükelçimiz olarak görev yapacağını açıklamaktan memnuniyet duyuyorum. Tom otuz yıl boyunca küresel bir özel sermaye şirketini başarıyla yönetmiştir. Kendisi hem siyasi hem de iş çevrelerinde geniş bir düşünce liderleri yelpazesinde saygın ve deneyimli bir sağduyu sahibidir. Güney Kaliforniya'da doğup büyüyen Tom, Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden lisans ve San Diego Üniversitesi'nden hukuk doktorası derecelerini almış ve aynı zamanda Law Review üyesi olmuştur. Tebrikler Tom\" ifadelerini kullanmıştı. Tom Barrack kimdir? Ankara Büyükelçisi olarak atanan 77 yaşındaki Barrack, Trump'ın 40 yılı aşkın bir süredir arkadaşı olarak biliniyor. ABD'nin California eyaletinde doğup büyüyen Barrack, lisans eğitimini Güney California Üniversitesi'nde, hukuk eğitimini de San Diego Üniversitesi'nde tamamladı. Lübnanlı Hristiyan göçmen bir ailenin torunu olan Barrack, avukat olarak Suudi Arabistan'da çalıştı. Colony Capital adlı yatırım şirketinin kurucusu olan Barrack, Ronald Reagan yönetimi esnasında İçişleri Bakanlığı'nda müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. Barrack, Eylül 2011'de, dünyanın en zengin 833'üncü, ABD'nin en zengin 375'inci kişisi olmuştu. Barrack, Trump'ın 2016 yılındaki Başkanlık kampanyasında danışmanlığını ve Trump'ın göreve gelişini yöneten komitenin başkanlığını yaptı. \"Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) etki ajanı olarak yasa dışı faaliyet göstermekle\" suçlanan Barrack, suçlamaların tamamından 2022'de beraat etmişti.",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:24:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": null,
      • "video_url": null,
      • "source_id": "haberler",
      • "source_name": "Haberler",
      • "source_priority": 1358,
      • "source_url": "https://www.haberler.com",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/haberler.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "entertainment"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "turkey,north carolina,united states of america,north america",
        • "united states of america,north america",
        • "turkey,texas,united states of america,north america"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "cad6514376cb4da8b7f291357ece0f35",
      • "title": "'İspanya'da yaşanan krizi ilk öğrenen yaşlılar oldu'",
      • "link": "https://bianet.org/yazi/ispanya-da-yasanan-krizi-ilk-ogrenen-yaslilar-oldu-306972",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "\"İspanya’da radyo dinleme alışkanlığı, Türkiye’ye oranla çok daha yaygın. Ancak yine de bu iletişim aracının gençler arasında popüler olduğunu söylemek güç. Bu yüzden kesintinin ulusal çapta olduğunu ilk öğrenip insanları bilgilendirenler her odada bir radyosu bulunan yaşlılar oldu.\"",
      • "content": "Pazartesi günü bir anda tüm İspanya ve çevre bölgeleri karanlığa gömüldü. Plansız ve hatta nedeni de hala belirlenemeyen elektrik-internet kesintisi, İber Yarımadasında yoğun bir şekilde hayatı felç ederken çevre ülkelerin İspanya’ya yakın bölgelerinde de yaşandı. El Pais’in haberine göre 15 gigavat’lık enerji saniyeler içerisinde kayboldu. Bu rakam tüketimin %60’ına karşılık geliyor. Bir anda yaşanan kesinti ile birlikte ülke, bilimkurgu filmlerini andıran bir gün geçirdi. Belki denk gelmişsinizdir, güzel başlayan fakat sonra bozan dizilerden biri, Revolution (2012-2014), dünyada bir anda gizemli bir şekilde kesilen ve bir daha geri gelmeyen elektrik sistemiyle birlikte yaşananlar üzerinden giderek kıyamet sonrası bir atmosferde geçen bir hikayeyi ekranlara taşıyordu. İspanya’da Pazartesi günü 12:33 itibariyle elektrik ve internet şebekesinin çökmesiyle birlikte film neredeyse gerçek oldu. İlk anlarda herkes sıradan bir elektrik kesintisi yaşandığını düşündü. Camlara çıkıp birbirlerine ‘sokakta bir çalışma mı var?’ diye etrafı kolaçan edenler yanıt aramaya devam ederken, telefonların da çalışmadığı fark edildi. Hal böyle olunca uzun zamandır yüzüne bakılmayan eski bir dost belirdi: Radyo! İspanya’da radyo dinleme alışkanlığı, Türkiye’ye oranla çok daha yaygın. Ancak yine de bu iletişim aracının gençler arasında popüler olduğunu söylemek güç. Bu yüzden kesintinin ulusal çapta olduğunu ilk öğrenip insanları bilgilendirenler her odada bir radyosu bulunan yaşlılar oldu. Olayın büyüklüğü fark edilince tüm ülkeyi aynı anda bir panik havası sardı. Elektrik kesintisinin sebep olduğu türlü sorunun yanı sıra iletişimsizlik de eklenince korku ve kaos iyice katmerlendi. Gün içerisinde radyo başında aktarılan haberlere göre, elektrik gücüyle hareket eden demiryolu sistemi bir anda çöktü. Kesinti anında metrolarda ya da banliyö trenlerinde bulunanlar yürüyerek bir şekilde kendilerini kurtarabilseler de ulusal tren hatlarının yolcuları o kadar şanslı değildi, İspanya’nın özellikle iç bölgelerindeki hiçliğin ortasında hareketsiz kalan trenin yolcuları, geceyi vagonlarda geçirmek zorunda kaldı. Evde sağlık cihazlarına bağlı yaşayanların hastaneye gitmesi gerekti, ancak ulaşım sisteminin çöktüğü bir durumda bu pek kolay olmadı: Yakınlarını bulundukları yerlerden almaya araçlarıyla giden yığınlar trafiği kilitledi. Trafik ışıklarının çalışmaması da tuzu biberi oldu. Çocuklar uzun bir süre okullarda mahsur kaldı. Bir de asansörlerde sıkışıp kalanlar vardı, havasız ortamda kurtarılmaları 5 saat kadar sürdü. İnsanlar gün boyu dışarıda, sokaklardaydı. Herkes birbiriyle konuşarak rahatlamaya çalışıyordu. Tanıdıklarla, tanımadıklarla yapılan bu sohbetlerde toplumca bir bütün olarak aynı sorundan söz etmenin verdiği o hemhal olmadan gelen yarı gizli bir tatmin de yok değildi. Hava karardıktan sonra açık olan süpermarketlerde yoğunluk dikkat çekti. Mum ve pil gibi acil durumlarda sık kullanılan ürünlere rağbet olurken, ‘bir milyoncular’ da geç saatlere kadar açıktı. Çoğu Çinliler tarafından işletilen bu mağazalarda insanlar radyo satın almak için sıra oluşturdu. 'Ruslar geliyor' histerisi Elektrik kesintisinin sebebi hâlâ tartışma konusu. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez de dahil olmak üzere pek çok resmi kurum yaptığı açıklamada ‘Henüz kesin bir neden göstermek için erken’ olduğunu vurguladı. Buna karşın radyolarda siber saldırı ve sabotaj ihtimali konuşulmaya başlandı. Bu da ihtimal dahilinde tabii. Fakat kimi yayıncılar, daha kesintinin üzerinden dakikalar geçmişken doğrudan ya da dolaylı ‘Rusya’yı’işaret etmeye başladı! Böylesi büyük bir olayda, normal şartlarda bile sebep ya da müsebbip dakikalar içinde bulunamazken, internetin -dolayısıyla da iletişim araçlarının- donduğu bir anda, böylesi keskin yorumların yapılması son derece dikkat çekiciydi. Toplumsal histeriyi, henüz ortada hiçbir şey yokken uzun süredir Avrupa basının her sorunun altındaki iblis belirlediği Rusya’ya kanalize etmek iyi ihtimalle ‘alışkanlık’, kötü ihtimalle ‘kışkırtma’. Sabahtan akşama kadar ‘Ruslar geliyor’ haberleri izletilen, olay anında dahi zihinlerine şüphe tohumları ekilen toplumun bir kısmı, gerçekten de yaşananları Rusya’nın saldırısı olarak yorumladı. Avrupa’nın kısa süre önce Rusya’ya karşı başlattığı daha fazla silahlanma tartışması İspanya gündemini işgal ederken, Rusya’nın böylesi bir ‘saldırı’ ile nasıl bir çıkarı olabileceği ise o kadar konuşulmadı. En popüler gündem ‘siber saldırı’ olsa da tek konuşulan neden bu değil. Kimi kaynaklar elektrik kesintisinin \"Avrupa güç şebekesinde bir problemden\" kaynaklandığını ifade etti. Açıklamada, voltajda dengesizliğin kesintiye yol açmış olabileceği belirtildi. Hava karardığında ‘Normale dönüş’ asimetrik bir şekilde oldu. Her bölgenin elektrik ve internet hizmeti değişiklik gösterirken bir çok yerleşim yerine ‘kısmen’ enerji akışı sağlandı. Yani kentlerin/kasabaların bir bölümü sadece aydınlık ve internet ulaşımına sahipken, öteki bölümü bıçakla kesilmiş gibi karanlığa gömüldü. Elektrikli kepenklerini kapatamayan kimi esnaf, gece yaşanabilecek hırsızlık olaylarını engellemek için dükkanlarının önünde sabahlamaya hazırlanıyordu. Benim bulunduğum, Barcelona’ya bağlı Calella kentinde ise aktarmaya değer bir manzara vardı. Geçiminin önemli bir ölümünü turizm ve hizmet sektörüyle sağlayan Calella’nın bir bölümü Kuzey Avrupalı turistlerin uğrak noktası. Sanki bir sınır varmış gibi kentin öte yakasına pek geçmiyorlar, diğer tarafta yerliler gündelik yaşamlarına herhangi bir İspanya kenti gibi devam ediyor. Pazartesi günü elektrik verilen yer turistlerin tarafı oldu. Burası aynı zamanda kilisesiyle belediyesiyle kentin resmi merkezini de kapsıyor, garip bir şey yok. Fakat asıl dikkat çekici olan turistlerin tüm bu hengame içinde, dondurmalarını yiyerek hatıra mağazalarını gezmeye devam etmeleriydi. Ancak sabaha doğru çoğu yer normale döndü. Ertesi gün elektrik geldiğinde televizyon, android işletim sistemi bulunan cep telefonlarından nasıl radyo dinlenebileceğini açıklıyordu: “Kulaklığı şöyle takacaksınız, bu kulaklık anten görevi görecek, daha sonra böyle kanal değiştireceksiniz. İnternetsiz de kullanabilirsiniz çünkü radyo dalgaları...” Çok değil, bundan yirmi sene önceye kadar herkesin bildiği bir uygulamanın bu şekilde sunuluyor oluşu hakikaten ilginç geliyor. (KA/Mİ)",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:23:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://static.bianet.org/yazi/2025/04/30/ispanya-da-yasanan-krizi-ilk-ogrenen-yaslilar-oldu.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "bianet",
      • "source_name": "Bianet",
      • "source_priority": 514078,
      • "source_url": "https://bianet.org",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/bianet.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "turkey,asia/europe",
        • "spain,europe"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "974acd0cfaa356790f3b6021baf96472",
      • "title": "“1 Mayıs’ta paydos diyoruz!”",
      • "link": "https://bianet.org/haber/1-mayista-paydos-diyoruz-306965",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "“İşveren/yapımcı tarafından yeterli sağlık ve güvenlik önlemlerinin alınmadığı tüm ‘kaza’lar iş cinayetidir.”",
      • "content": "Film ve sahne sanatları alanında sanat, kostüm, saç ve makyaj ekipleri çalışanlarının oluşturduğu Film ve Sahne Tasarım Ekipleri Derneği (FST) 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile ilgili açıklama yaptı. “Emekçilerin adil çalışma koşulları ve hakları için verdikleri mücadeleyi görünür kılmak ve dayanışmayı büyütmek amacıyla kutladığımız bu 1 Mayıs’ta paydos diyoruz,” diyen derneğin açıklaması şöyle: Sektörümüz, yakın zamanda bir kez daha canımızı yakan, önlenebilir bir ‘kaza’ ile sarsıldı. Acımız ve öfkemiz tarifsiz! Meslektaşımız Serkan Sükyan* film setinde yaşanan yangın sonucu hayatını kaybetti. Bu acı kayıp, setlerdeki kronikleşmiş ihmal zincirlerinin ve kuralsızlığın geldiği boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Film setleri heyecan verici ve yaratıcı ortamlar olsa da, aynı zamanda işçi sağlığı ve güvenliği ile ilgili yüksek riskler içeren tehlikeli işyerleridir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işyerlerinde her türlü önlemi alma yükümlülüğünü işverene vermiştir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi sonucu oluşan yaralanmaları, yaşamların yitirilmesini, sakat kalmaları, mesleki hastalıkları ‘kaza’ sözcüğüyle ifade etmek, yaşanan ve işçilere yaşatılan acılı süreçlerin sorumlularının yaptıklarını hafifletmektir. İşveren/yapımcı tarafından yeterli sağlık ve güvenlik önlemlerinin alınmadığı tüm ‘kaza’lar iş cinayetidir. Setlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği denetimleri yapılmalı ve gerektiğinde mutlaka caydırıcı idari ceza işlemleri uygulanmalı, gerçek sorumlulardan hesap sorulmalıdır. Bağımsız ve tarafsız olarak çalışabilmeleri için iş güvenliği uzmanlarının seçimi işverenin tercihine bırakılmamalı, oluşturulan bir havuzdan atanmalıdırlar. Emekçilerin adil çalışma koşulları ve hakları için verdikleri mücadeleyi görünür kılmak ve dayanışmayı büyütmek amacıyla kutladığımız bu 1 Mayıs’ta paydos diyoruz! Film setlerinde yaşanan düzensizliklere, güvencesizliğe, iş cinayetlerine, mobbinge, tacize, ayrımcılığa paydos. ‘İşin doğası’ denilerek meşrulaştırılan ihmallere hayır demek, kaybettiklerimizi unutturmamak, yeni acılar yaşamamak için paydos. Film üretim sürecinde çalışan meslektaşlarımızı sorunlarımızı görünür kılmak için çağrımıza katılmaya davet ediyoruz. FTS, ayrıca sosyal medyada #PAYDOS etiketiyle, sinema emekçilerini kendi deneyimlerini paylaşmaya da davet etti. * \"Şakir Paşa Ailesi: Mucizeler ve Skandallar\" dizisinin set amiri Serkan Sükyan, 18 Nisan'da dizinin Büyükada’da çekimlerinin yapıldığı konakta çıkan yangın sonrası hayatını kaybetti. 26 Aralık'ta da dizinin Kartal'daki platosunda yangın çıkmıştı. (TY)",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:20:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://static.bianet.org/haber/2025/04/30/1-mayista-paydos-diyoruz.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "bianet",
      • "source_name": "Bianet",
      • "source_priority": 514078,
      • "source_url": "https://bianet.org",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/bianet.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "43c4400f5d60186f9d6c5f449712b3b1",
      • "title": "Bu da oldu! Belediye içinde başkanların kavgası",
      • "link": "https://www.sozcu.com.tr/bu-da-oldu-belediye-icinde-baskanlarin-kavgasi-p168037",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "Kahramanmaraş'ta Yeniden Refah Partisi İl Başkan Yardımcısı, Dulkadiroğlu Belediyesi Başkan Yardımcısı Latif Öztürk'ü görüşme sırasında kafasına şekerlikle vurarak yaraladı. Başkan yardımcısı hastaneye kaldırılırken İl Başkan Yardımcısı görevden alındı.",
      • "content": "Yeniden Refah Partisi Kahramanmaraş İl Başkan Yardımcısı Ali Karataş, Dulkadiroğlu Belediye Başkan Yardımcısı Latif Öztürk’ü, makamında şekerlikle başına vurarak yaraladı. Olay, dün akşam saatlerinde Dulkadiroğlu Belediye Binası’nda meydana geldi. Ali Karataş, görüşmek için Belediye Başkan Yardımcısı Latif Öztürk’ün odasına gitti. Görüşme sırasında henüz belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı ve Karataş, sehpa üzerindeki bakır şekerlikle Öztürk’e saldırdı. Başına aldığı darbeyle yaralanan Öztürk, güvenlik görevlilerden yardım istedi. Ali Karataş, ihbar üzerine belediyeye gelen polis tarafından gözaltına alındı. Latif Öztürk ise kaldırıldığı hastanede tedaviye alındı. BELEDİYEDEN KINAMA Olayla ilgili Dulkadiroğlu Belediyesi’nden de açıklama yapıldı. Açıklamada emniyetin gerekli tahkikata başladığı ve sürecin yakından takip edileceği belirtilerek şöyle denildi: - Belediye Başkan Yardımcımız Sayın Latif Öztürk, bugün vatandaş kabulü esnasında, henüz nedeni belirlenemeyen bir sebeple menfur bir saldırı girişimine maruz kalmıştır. Bu saldırı girişimini şiddetle kınıyoruz. -Olayla ilgili emniyet birimlerimizce gerekli tahkikat derhal başlatılmış olup, sürecin yakından takipçisi olduğumuzu kamuoyuna bildiririz. -Belediye mensuplarımıza yönelik bu tür çirkin girişimler karşısında asla sessiz kalmayacağız ve gerekli tüm hukuki süreçlerin sonuna kadar takipçisi olacağız. KARATAŞ GÖREVDEN ALINDI Ali Karataş’ın emniyetteki sorgusu devam ederken, Yeniden Refah Partisi İl Başkanlığı da bir açıklama yaparak olayın kişisel meseleden dolayı yaşandığı, Ali Karataş’ın il başkan yardımcılığı görevinden alındığı ve parti için disiplin sürecinin başlatıldığını duyurdu. Yeniden Refah Partisi Kahramanmaraş İl Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, \"Kıymetli hemşerilerimiz bugün Dulkadiroğlu Belediyemizde yaşanılan elim olaydan dolayı il başkan yardımcısı olan Ali Karataş görevden alınmış olup, ilgili parti içi disiplin kuralları başlatılmıştır. Konunun Yeniden Partisi İl Başkanlığı ve Dulkadiroğlu Belediyesi arasındaki güçlü bağlantı ile hiçbir alakası yoktur. Kişisel meseleden dolayı olay vuku bulmuştur\" denildi.",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:19:43",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://sozcu01.sozcucdn.com/sozcu/production/uploads/images/2025/4/551jpg-0jCfZrsp_UK5r1N6WGk89w.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "sozcu",
      • "source_name": "Sozcu",
      • "source_priority": 23577,
      • "source_url": "https://www.sozcu.com.tr",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/sozcu.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "4199a1a1c8533ab3bf69e64d45951437",
      • "title": "Abdurrahman Dilipak İklimciler, fıtrata meydan mı okuyorlar!",
      • "link": "https://www.pressturk.com/abdurrahman-dilipak-iklimciler-fitrata-meydan-mi-okuyorlar/52745/",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "Fransa, İspanya, Portekiz’de neler olduğunu biliyorsunuz. Bir anda elektrikler gitti, hayat durdu, yağmalar başladı ve sonuçta ülkede OHAL ilan edildi.",
      • "content": "Şimdi tartışıyorlar; bir siber saldırı mı oldu, güneşte patlama mı oldu, bir sistem hatası mı, yapay zeka sorunu mu, iklime dayalı havada meydana gelen bir elektromanyetik fırtına sonucu mu oldu, yoksa alçak irtifa uydularından ya da denizden, HAARP teknolojisine sahip gemilerden RF saldırısı mı oldu. Hepsi mümkün. İşin kötü yanı, neden, nasıl, niçin olduğunu bilemeyeceğiniz bir sorunla karşı karşıyasınız. Yarın aynı durum Türkiye’de de olabilir. Türkiye’de bütün trafolara akıllı sistemler takıldığını biliyor musunuz. Bakın bir gece ansızın ülkenin tamamında ya da bir bölgesinde, bir mahallesinde elektrikler kesilebilir. Bunun için TEK TIK yeter. Sizin Milli Data Merkeziniz yok, Milli Siber güvenlik sisteminiz yok, Milli İşletim Sisteminiz yok, Chip de üretmiyorsunuz, gömülü yazımlar da hazır geliyor, hele Nano Chip’le üretilmiş Kuantum bilgisayarlarla, bütün sistemlerinize doğrudan giriş yapılabiliyor, bir saldırı olduğunda ne yapacak, nereye sığınacaksınız? Akıllı evleriniz ve akıllı işyerlerinizdeki akıllı santrallerle, eviniz, işyeriniz apartmanınız, WiFi, RF’’le TEK TIK ile havaya uçurulabilir. Siz de Nesnelerarası ileşim’in NESNE’si durumuna getiriliyorsunuz zaten, BİOHACKERler sizi de Hack’leyebilirler. O akıllı, elektrikli otomobillerinizle övünmeyi bırakın da, onları kapalı otoparklardan çıkartın. Onlar da bomba gibi patlatılabilir, evinizi başınıza yakabilirler. Zaten o otonom sistemler, sizi takip eden ajan, istediklerinde size suikast de düzenleyebilirler. Siber ajanınızı kadroya aldığınızın farkında değilsiniz sanırım. Ülke HW, SW, bilgi çöplüğü’ne dönüştürüldü. “SIFIR ATIK” mı demiştiniz!?. J L Kendi haç’ını sırtında taşıyan adam’a döndürdüler, insanları.. Yiyip içtikleriniz de öyle değil mi. Evinizdeki, cebimizdeki iletimin sistemleri, hele de 5G rezaleti de öyle değil mi? Tek sorun Chemtrails değil. Zirai zehirler, fenni gübreler, Gıda boyaları, koruyucular, onların ambalajları, tatlandırıcılar, kıyam artırıcılar dediğiniz bir çok şey “ Masanızdaki Chemitrails ” ne oluyor?. Havadan püskürttüklerinin parasını verdiğiniz vergilerden alıyorlar da, sofradakilerin parasını siz ödemiyor musunuz? Hele o geni ile oynanmış, fıtratı bozulmuş gıdalar. Ülke topraklarını koruma konusunda savunma sanayiindeki başarılardan söz ediyorlar da, be kardeşim, beynimiz, kalbimiz, midemiz, evimiz işgal altında. Çocuklarımızı çalıyorlar ve kanını emiyorlar, intihara sevk ediyorlar, Fuhuş pazarında sermaye yapıyorlar, uyuşturucuya alıştırıp, biyonik robota dönüştürüyorlar, kumar üzerinden ellerindeki avuçlarındakileri alıyorlar, siz işgal edileceğiz korkusu ile yaşıyorsunuz. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı çaldılar, zehirlediler.. Huuu!, sesim geliyor mu? Doğal, organik yalanlarıyla da sizi aldatıyorlar aslında. Yaban domuzu da organik. O da doğal, zaten “ hayvanları öldürüp, ekinleri talan ettikten sonra ” geri kalanlara, böcek ya da SIFIR ATIK yalanı ile kendi biyolojik atığınızı yedirecekler, o da ölecek 7,5 milyar insandan biri değilseniz. Satanist, Pedefolik Siyonistler, size/bize böyle bir “ Yeryüzünde cennet ” hazırlıyorlar orada ebedi olarak yaşayacağımız!? Sahi bir Gazze’de olanlara ağlarken, kendi halimizi unutuyor muyuz yoksa. Aslında onlar saldırıya uğradıklarının farkında, biz onun da farkında değiliz. CoVID, mRNA ölümleri Gazze’deki ölümlerden daha fazla, biz saldırı altında olduğumuzun farkında bile değiliz. Tepemizdeki Laser topları da umurumuzda değil sanki! Fıtratın korunması ile ilgili size birkaç ayet aktarıyorum: ( Bakara 205 )’de bize haber verilir ki, \"O, iş başına geçtiğinde yeryüzünde fesat çıkarmaya, ekini ve zürriyeti yok etmeye koşar. Allah ise fesadı sevmez.\" Kur'an-ı Kerim'de \"fıtrat \" kavramı, doğrudan veya dolaylı olarak Allah’ın yaratılış düzenini ifade eder ve bize düşen görev fıtratı korumaktır. Fıtratı bozmak, bu anlamda haram kılınmıştır. Şeytan, “Galu bela” zamanında, Allah (cc)’de Allah’ın yarattığını değiştirme konusunda bir intikam yemini eder. Bu konuda ( Nisa 118-119) ’da daha o ilk gün hakkında bize şu bilgi verilir: “Allah şeytanı lânetlemiştir, o da “Kullarından belli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara kaptıracağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler” demiştir. Allah’ı bırakıp da şeytanı dost edinen kimse elbette apaçık bir ziyana düşmüş olur”. Bu konuda Havaya, suya, toprağa, toprağa yapılan fıtrata aykırı her müdahale reddedilmiştir. konuda ( Rûm 30)’da ( Fıtratın Tanımı ve Korunması ) hakkında şöyle denir: \"Öyleyse sen yüzünü, Allah’ı birleyen (hanif) olarak dine, Allah’ın insanları üzerine yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yaratışında değişiklik olmaz. İşte dosdoğru din budur, fakat insanların çoğu bilmez.\" (Bakara 205)’de ise ( Ekin ve Nesli Yok Etme ) ile ilgili olarak şöyle denir: \"O, iş başına geçti mi yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak, ekini ve nesli yok etmek için koşar. Allah ise bozgunculuğu sevmez.\" ( Yeryüzünde Bozgunculuk ) konusunda ( A’râf 56)’ da Ayet \"Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın, orası ıslah edildikten sonra. Allah’a korku ve umutla dua edin. Şüphesiz Allah’ın rahmeti, iyilik edenlere yakındır.\" Evet, “Onlara 'Yeryüzünde fesat çıkarmayın' denildiğinde, 'Biz ancak ıslah edicileriz' derler. Şunu bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir, lakin anlamak istemezler. ( Bakara 11-12 ) Bozgunculuğun bir çok çeşidi vardır. Çevresel tahribat (ekin ve nesli yok etme), Ahlaki sapma (şirk, günah) veya Allah’ın yaratışını değiştirme (fiziksel veya manevi) gibi farklı biçimlerde önümüze çıkar. Havayı, suyu, toprağı kirletmek, tohumların ya da canlıların geni ile oynamak bu konuda manevi açıdan riskli olarak görülür. Cansız ya da canlı alemdeki her türlü tahrif ve tahribat, bir şekilde İnsana ve diğer canlılara da yansıyacaktır. Bu da hastalık ve her türlü bozulmayı beraberinde getirecektir. Aslında ıslah edici postuna bürünmüş bozguncular çevre, iklim, sağlık ve gıda üzerinden tüm canlı hayatı yeniden tanzim etmek istiyorlar. Bize siz şu dua kalıbını ezberleyin, onu her sabah şu kadar tekrarlayın korunursunuz , muradınıza erersiniz diyorlar, birileri de bunlara inanıyor. Evet “Kur’an mü’minler için şifa ve rahmet vesilesidir” de onu okuyup, anlayan ve gereğini yapanlar için.. Anlamını bilmediğin, gereğini yapmak yerine aksi yolda yürüyenler için yaptığı işin ona bir faydası olmadığı gibi, belki gazaba sebeb olur. “ Trans Humanizm ” projesi temelde işte böyle bir proje. İnsanımızı dönüştürdüler. TransHumanizm projesi bir ölçüde başarılı oldu. İnsanlar biyonik robot ve sistematik geri zekalı hale getirildi adeta. Bu projelerde insanı “ Nesnelerarası İletişim ”in “ Nesnesi ” yapmak isteyen bir akılsızlık söz konusu. Bu projenin bir adım sonra “İnsan” bu sistemin biyolojik protezi olacak. Birey olarak insan din, ahlak, gelenek ve biyolojik cinsiyetinden bağımsız bir hale getirilecek. Chemtrails, 5G, Klonoid gibi uygulamalar aslında İnsana yönelik birer tehdit, bir saldırı anlamı taşımaktadır. SATANİST’LERİN KAN’LI AYİNLERİ ’ne gelince, Artık hemen herkes her gün Satanist’lerden söz ediyor. Dünyanın herhangi bir yerinde Satanist ayin düzenleniyor. Satanist, Siyonist, Pedefolik’ler dünya gündeminden düşmüyor. Fuhuş, uyuşturucu, kumar Turizm, sanat ve eğlence sektörü ile birlikte yükselişini sürdürmeye devam ediyor. Baal kült’ü çok popüler oldu son yıllarda. Nisan’ın son haftası ve Mayıs başı bu anlamda onlar için önemli idi. 1 Mayıs da öyle. Satansitle r bu günlerde Baal’e tapıyorlar. Güneş tanrısı, Bereket tanrısına insan kurban ediyorlar. Bu törenler genellikle insan kurban etmeyi ve tapınak fahişeliğini içeriyor. “ 1 Mayıs ” onlar için “ ateş ve kan festivali ”dir aslında. Şeytana kurbanlar sunulur ve bu sunular aynı zamanda yakılır. Yahudiler bu sapkınlıklara en kolay kapılanlar olarak görülüyor. Özel ayinlerde insan kurban etmeyi ve tapınak fahişeliğini kutsayan bir sapkınlık söz konusu. Bunu ABD’de bir havranın altındaki tünellerde 2024’de polisin yaptığı baskında canlı yayında izledik. 26-30 Nisan arasında Beltaine için kutsal günler kabul edilir ve insan kurban edilir. Beltaine ve Samhain gibi festivaller “Sabbat” olarak kabul edilir. Cadı Sabbatları, doğa, Şeytani varlıklar ve sihirle bağlantılı törenleri ifade eder. 30 Nisan’da “Walpurgis Gecesi” veya “Mayıs Arifesi” ayinlerinde kan ritüelleri ve cadı sabbatları düzenlenir. O gün ateş yakma, dans ve cadılarla bağlantılı folklorik ritüeller içerir. 1 Mayıs’ta da yine “Walpurgis” veya “Mayıs Günü, kan ritüeli ve ateş festivali” dedikleri törenleri var. Modern batının bu gün geldiği yer burası. Bunlar için “ Sihir uygulamaları açısından özel zamanlar ” için en uygun zaman 21-23 Haziran arası. Satanist “bayram ajandası” oldukça zengin. Yılın her ayı en az iki etkinlik sözkonusu. Bazı aylarda 8 gün ayinleri var. Ocak (5)1,7,17,20,26; Şubat (2) 2,25; Mart (3) 1,20,24; Nisan (6) 19-24,25, 26-30; Mayıs (2) 1,21; Haziran (2) 21,23; Temmuz (6) 1,20-24,25,27,31; Ağustos (2) 3,24; Eylül (3) 7,20, 22; Ekim (4) 23-30, 29-31, Kasım (3) 1,4,11; Aralık (5) 16-23,21,22,24.. Bugünleri kimi ateş festivali, kimi Kan ritüeli, kimi sex ritüeli, çocuk kurban etme töreni gibi isimlerle yapılıyor. Ve dünyada hiç kimse buna dur diyemiyor. Yılda yaklaşık olarak bunların 50 özel günleri ve bu günlerde yapılar ritüeller var. 5 de ayrıca 5 günlük özel günleri var ve bu süre içinde içinde ayrıca özel günleri var. En fazla özel gün Temmuz’da, en az gün Şubat, Mayıs, Haziran ve Ağustosta var. Unutmayalım, Allah (cc) cahil, zalim, hırsız, yalancı, müstekbir’lere yardım etmez. İnsanlık adeta büyülenmiş gibi. Gazze’de çocuklar öldürülüyor, hastahane vuruluyor, insanlar ekmek, su, ilaç verilmesi engelleniyor ve kimse bunlara “dur” diyemiyor. Bunlar Satanist Ritüel Ajandası yapıyorlar ve kimsenin sesi çıkmıyor. Artık kendilerini gizlemiyorlar. Bu rezalet karnavallardan, Faşinglerden daha vahim, LGBT’nin onur yürüyüşünden de çok daha vahim. Cinayet var, fuhuş var, alkol ve uyuşturucu var , Şeytana tapınma söz konusu. Bu yazdıklarımız bazıları için pek inandırıcı gelmeyebilir ama gerçek şu ki, bu gün Baal putuna tapınma Yahudi topluluklarda çok yaygın bir uygulamalarıdır. Bu Denizi geçtikten sonraki 40. Gün gerçekleşen “ Buzağıya tapınma ” ritüelinin bir devamı mahiyetindedir. Newyork’taki tünellerde yaşananlarla ilgili TRT haberden bir videonun linki için : https://www.youtube.com/watch?v=5q7ylxwwHfA ya da Sözcü TV’nin haber videosu için https://www.youtube.com/watch?v=XY_wC8naCT4 adresine bakınız. GlobalReset, TransHumanizm, Nesnelerarası İnternet, NeuraLink, Chemtrais, 5G, “akıllı sistemler: Şehirler, evler, iş yerleri, arabalar, ambulanslar, hastahaneler, telefonlar (Vd) üzerinden kurgulanan işler aslında Şeytani bir planın parçaları. Adım adım beynimiz, kalbimiz, midemiz, damarlarımız işgal ediliyor. İklim yasası gibi düzenlemelerle onlara ön açıyoruz. Aman dikkat. Selam ve dua ile. Abdurrahman Dilipak",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:16:51",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://www.pressturk.com/images/haberler/2025/04/abdurrahman-dilipak-iklimciler-fitrata-meydan-mi-okuyorlar_m.jpeg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "pressturk",
      • "source_name": "Pressturk",
      • "source_priority": 30249014,
      • "source_url": "http://www.pressturk.com",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/pressturk.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "france,europe",
        • "portugal,europe",
        • "spain,europe"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "5e993b6d68cb0403afd7f29f40826aa8",
      • "title": "Doğadır asıl ev sahibi, biz misafiriyiz yeryüzünün: Büyük Uyku",
      • "link": "https://bianet.org/yazi/dogadir-asil-ev-sahibi-biz-misafiriyiz-yeryuzunun-buyuk-uyku-306963",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "Bize rağmen bildiğini okuyan sevgili dik başlı doğaya. Ve bu bahar yemyeşil yapraklarıyla bana tekrar gülümseyen anneannemin çiçeğine. İyi okumalar herkese. Yaşasın çocuk kitapları.",
      • "content": "-Sana kötü bir haberim var. Yüzü düşmüş bir halde yanıma geldi, hassas karnım olduğunu bildiği şeyleri söylemekte hep zorlanıyordu. -Şu... Anneannenin çiçeği... Ölmüş. İçimdeki endişe kabarcıklarına temas eden bu cümleye karşı kararlı bir yanıt çıktı dudaklarımdan. -Ölmedi o, soğukta kalınca şoka girdi. Uykuda. İçimden devam ettim, baharda yeniden açacak, bak gör. Beton arasından fışkıran yoncaları bilirsiniz, ya da yanına dikilen binanın gölgesinden kaçıp dallarını güneşe doğru uzatarak form değiştiren şehirli ağaçları. Işık hızıyla değişen iklim koşullarına rağmen ama soluk ama koyulaşan renkleriyle her bahar açan, illa ki açan çiçekleri... Doğa akıllıdır, hayatta kalmanın bir yolunu bulur. Değişir, dönüşür ve günün sonunda kendini kurtarır. Günışığı Kitaplığı’nın yeni çıkanlarından Büyük Uyku , ağaçların değişen çevre koşullarına, hayatlarını riske atan değişimlere karşı topyekûn isyanını, türdeşleriyle yaptığı sessiz anlaşmasını anlatıyor. Sabri Safiye’nin yarattığı o küçük şehirdeki ormana giden patikaya bir adım atın ve işte sizi derinlikli bir macera bekliyor. Nergis’in bir derdi var, ağaçların ona söylediği gizli bir sır. Ağaçların, diyor, bir planı var. Şehre yeni gelen Kerem ise her şeyden habersiz. Önce ormanlık alanı, bazı yabani otların adını, doğanın dilini ve yavaş yavaş insanların çevreye verdiği zararı keşfediyor. Nergis’e yardıma koştuğunda aklındaki soru çok tanıdık geliyor: “Geç kalmadım, değil mi?” Dünyanın Bütün Ağaçları, Birleşin! Her sene daha da belirgin hissedilen iklim krizi, yarınlar yokmuşçasına devam eden doğa tahribatı... Bunlar karşısında varlığını sürdürmek isteyen doğa, hiç denenmemiş bir şey yapsa? Mesela dünya üzerindeki tüm bitkiler ortak bir kararla uykuya dalsa? İşte Büyük Uyku, bu ihtimalle baş başa bırakıyor bizi. Bazı mahallelere neden girmek istemez insan? Ya da iyi olduğu zamanları bildiği bir hastanın son günlerini görmekten neden kaçınır? Aynı sebep yatar altta: “kim bilir ne hale geldi?” korkusu. Eskisi gibiliği, o tanıdık aynılığı görememe endişesi sarar. Kaçar insan. Ya da çoktandır içinde yaşıyorsa bu dönme dolabın, kaçamaz, alışır. Doğada yaratılan tahribatın sonuçlarıyla yüzleşmekten de benzer şekilde kaçmıyor muyuz? veya “ben ne yapabilirim ki?” cümlesine sığınıp alışmayı seçmiyor muyuz? Oysa biz bu yeryüzünde olsak da olmasak da doğa bir yolunu buluyor. İnsanın lütfuyla yeşermiyor ağaç, oysa insan ağaca borçlu aldığı nefesi. Ev sahibi değiliz yani. Hiç olmadık. Neyse ki Büyük Uyku gibi kitaplar yeniden hatırlatıyor bize kim olduğumuzu ve istersek nasıl olabileceğimizi. Kitabın sonuna geldiğimde içimdeki “bir ağaç gövdesine de ben dokunsam” düşüncesi her şeyin üstüne çıktı. Kendimi yol kenarında durup gençten bir ağacın cılız gövdesine elimi dayamış halde buldum. “ Güzelsin,” dedim, “ köklerinde, dallarında, yapraklarında yaşam var. Ne olursa olsun canlılık halini koruyorsun, belki de ben bunun önemini, hatırlayamayacağım kadar eski bir zamanda, senden öğrendim. Bana öğrettiklerinin hakkını vereceğim.” Bu hikâye, toprağımızdaki sarsıntılara, başımızdaki fırtınaya, hatta acı kayıplarımıza rağmen değişerek, dönüşerek, direnerek yaşamı sürdürmeye devam edenlere. Bize rağmen bildiğini okuyan sevgili dik başlı doğaya. Ve bu bahar yemyeşil yapraklarıyla bana tekrar gülümseyen anneannemin çiçeğine. İyi okumalar herkese. Yaşasın çocuk kitapları. (ÇYKP/EMK)",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:10:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://static.bianet.org/yazi/2025/04/30/dogadir-asil-ev-sahibi-biz-misafiriyiz-yeryuzunun-buyuk-uyku.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "bianet",
      • "source_name": "Bianet",
      • "source_priority": 514078,
      • "source_url": "https://bianet.org",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/bianet.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "6d23952fa74f964d909019d725b32830",
      • "title": "Emeğin Bayramı: 1 Mayıs için en güzel kutlama mesajları ve sözleri",
      • "link": "https://www.sozcu.com.tr/emegin-bayrami-1-mayis-icin-en-guzel-kutlama-mesajlari-ve-sozleri-p168028",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "1 Mayıs İşçi Bayramı'na özel, emeğin gücünü ve dayanışmayı vurgulayan en anlamlı kutlama mesajları bir araya getirildi. İşçi sınıfının hakları ve mücadelesine dair etkileyici sözlerle, 1 Mayıs'ı kutlayın.",
      • "content": "1 Mayıs, dünya genelinde işçi ve emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanıyor. Türkiye'de de bu özel gün, her yıl coşku ve anlam dolu etkinliklerle anılır. 2025 yılında da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, sosyal medya ve dijital platformlarda sevdikleriyle paylaşılacak anlamlı ve resimli mesajlarla kutlanıyor.​ Biz de günün anlam ve önemine istinaden 1 Mayıs işçi bayramı mesajları derledik... 1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI MESAJLARI \"Her emeğin değeri büyüktür, her işçinin hakları kutsaldır! 1 Mayıs’ta birlikte haykırıyoruz: Daha adil, daha eşit bir dünya mümkün!\" \"Sınıfımızı ayakta tutan emeğimizdir, haklarımıza sahip çıkmak için hep birlikte mücadele edelim. 1 Mayıs, işçi sınıfının sesini duyurduğu gündür!\" \"Emeğin gücüyle, haklarımızı birlikte kazanalım! 1 Mayıs, dayanışma ve eşitlik için bir adım daha atma günüdür.\" \"1 Mayıs’ta ezilenlerin isyanını, birlikte haykıralım! Özgür, eşit bir dünya için!\" \"Emek en kutsal değerdir. Alın teriyle yazılan her başarıya selam olsun. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun!\" \"Birlikte güçlüyüz, birlikte özgürüz! 1 Mayıs, emekçilerin eşit ve adil bir dünya için bir araya geldiği gündür.\" \"Birlik, mücadele ve dayanışmanın günü... Tüm emekçilerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlu olsun!\" EMEĞİN GÜCÜNÜ KUTLAYAN EN GÜZEL MESAJLAR \"Alın teriyle yoğrulan bir hayat, en onurlu yaşamdır. 1 Mayıs'ta emeğin gücünü hep birlikte kutluyoruz!\" \"Birlik, mücadele ve dayanışmanın günü... Tüm emekçilerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlu olsun!\" \"Alın teriyle yoğrulan bir hayat, en onurlu yaşamdır. 1 Mayıs'ta emeğin gücünü hep birlikte kutluyoruz!\" \"İşçi sınıfının birliği, geleceğin aydınlık yarınına giden yoldur. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nüz kutlu olsun!\" \"Birlikte daha güçlüyüz! 1 Mayıs’ta tüm emekçilerin yanındayız, haklarınızın savunucusuyuz!\" \"Herkesin eşit olduğu, emeğin hak ettiği değeri bulduğu bir dünya için mücadelemiz sürecek. 1 Mayıs, sınıf bilincinin yükseldiği gündür!\" \"Emeğin sınıfı birleştiğinde, gücünü gösterir! 1 Mayıs, işçi sınıfının haklarını savunduğu ve sınıf bilincinin pekiştiği bir gündür.\"",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:06:01",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://sozcu01.sozcucdn.com/sozcu/production/uploads/images/2025/4/kojpg--UL7Qq-e-k2xl2qqH7AW4A.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "sozcu",
      • "source_name": "Sozcu",
      • "source_priority": 23577,
      • "source_url": "https://www.sozcu.com.tr",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/sozcu.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "789bb6c624b8dea39c9c865bd9ef0362",
      • "title": "Yarın 1 Mayıs Emeğin Bayramı... Dünya sömürü sıralaması: Türkiye ikinci sırada... Meksika birinci",
      • "link": "https://www.pressturk.com/yarin-1-mayis-emegin-bayrami-dunya-somuru-siralamasi-turkiye-ikinci-sirada-meksika-birinci/52743/",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "Türkiye, dünyadaki sömürü oranında dünyada ilk sıralarda yer alıyor. 2000-2014 dönemini ve 43 ülkeyi kapsayan bir çalışma Türkiye’nin Meksika’nın ardından sömürü oranının en yüksek olduğu ikinci ülke olduğunu gösteriyor.",
      • "content": "Türkiye 1 Mayıs'ı kutlamaya hazırlanırken, milyonlarca emekçinin sömürü koşullarında çalıştığını ortaya koyan bir çalışma yayınlandı. Sol gazetesinden Gülay Dinçel'in, \"Sömürüde rekor ve 1 Mayıs\" başlıklı yazısında dikkat çeken veriler yer aldı: Çalışmada Gröningen Üniversitesi bünyesindeki Büyüme ve Kalkınma Merkezi tarafından hazırlanan girdi-çıktı tabloları ve ülkelerin ulusal hesapları kullanılarak her bir ülke için kâr oranı (üretken sermaye ve toplam sermaye için), artı değer oranı, sermayenin organik bileşimi türetilmiş. Dünya ekonomisinin bütünü, dönemsel gelişme ve her bir ülke için ulaşılan sonuçlar ayrı bir değerlendirme konusu. Türkiye’nin artı değer oranında yerleştiği ikincilik çok çarpıcı bir sonuç, üstelik başka veriler ve gözlemler 2014 sonrasında birinciliğe çıkılmış olabileceğini düşündürtüyor. Özellikle 2018 sonrasında artı değerin sıçramalı bir gelişim sergilemiş olabileceği görülüyor. Görselde bahsedilen çalışmanın gündeme gelmesinden önce iktisatçı E. Ahmet Tonak da bir paylaşım3 yaparak Türkiye’nin Avrupa’daki en yüksek imalat sanayi istihdam oranına sahip ülkelerden biri olduğuna ilişkin bir veriyi paylaştı. Tonak, imalat sanayi sektörünün büyük olmasının, büyümeye devam etmesinin artı değer üretiminin de yüksek olduğunu, zaman içinde arttığını gösterdiğini ifade etti. İmalat sanayiinin üretken olan, dolayısıyla artı değer üreten sektörlerin başında geldiğini vurgulayan Tonak, aynı zamanda artı değer üretimindeki genişlemenin üretken emekçilerin oranının artışına ve üretilen artı değerin ülkede kaldığına işaret etmeyebileceğini de hatırlattı. 2018 yılı sonrası imalat sanayi istihdamı genişlemesi üretken emekçilerin oranının sınırlı da olsa arttığını gösteriyor.4 Ancak Tonak’ın işaret ettiği artı değerin ülke dışına transferinin güçlenerek arttığı öngörülebilir, bu hususun özel bir çalışmayı hak eden bir başlık olduğunun da altı çizilmeli.\" Sömürü oranının 2014 sonrası seyrini görebilmek için TÜİK Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri’ni kullanarak çok kabaca bir artı değer oranı hesaplaması yapmak mümkün. Aşağıda bu doğrultuda 2009-2023 dönemine ilişkin imalat sanayi katma değeri ve personel maliyeti verileri kullanılarak yapılan bir hesaplamanın sonuçları yer alıyor.5 Aslında detaylı hesaplamalara gerek olmadan GSYH hesaplarında işgücü ve sermaye paylarının gelişimi, imalat sanayi katma değerinin üretim değeri içindeki payı6, sektör ve şirket kârları, reel ücretlerin gelişimi gibi veriler bir süredir artı değer oranındaki artışa güçlü bir şekilde işaret ediyor. Hem yukarıdaki çalışma hem de aşağıda yer verilen hesaplama ek olarak artışın büyüklüğü konusunda fikir veriyor. Aynı zamanda kimi ek saptamalar yapmaya olanak tanıyor. İmalat sanayi katma değerinden personel maliyetleri farkını artı değer kitlesi olarak varsayıp personel maliyetlerine (değişen sermayeye) bölerek yapılan hesaplamayla elde edilen kaba artı değer oranının (sömürü oranı) dönemin bütününde arttığı, ancak 2018-2023 döneminde büyük bir sıçrama kaydettiği görülüyor. 2009-2017 döneminde imalat sanayi ortalama sömürü oranı yüzde 104 iken, 2018-2023 dönemi için aynı oran yüzde 176’ya ulaşıyor. Artı değer oranında sıçrama yaşanırken dönemin bütünü için toplam değerin genişlediği, dolayısıyla artı değer kitlesinin büyüdüğü de eklenmeli. Yani toplam değerin sabit kaldığı ya da sınırlı arttığı bir tabloda artı değer oranı artışından değil, toplam değerin de hızlı büyüdüğü bir tabloda artı değer oranı artışından söz ediyoruz. Nitekim 2018-2023 döneminde imalat sanayi katma değeri dolar bazında yüzde 67 büyürken artı değer kitlesi de yüzde 75 genişledi. Dönemin bütününe, 2009-2023 arasına bakıldığında ise sırasıyla yüzde 182 ve yüzde 246’lık artışlar gerçekleşti. Artı değer oranı hesaplamalarının üç nedenle gerçek durumu eksikli yansıtıyor olabileceği de bir ek not olarak düşülmeli: • Özellikle ilk bahsedilen çalışmanın temel aldığı girdi-çıktı tablolarının, sermaye stoku hesaplarındaki eksiklik nedeniyle imalat sanayii güncel durumunu tam yansıtmadığı öne sürülüyor. • 2000 sonrası hem özelleştirmeler ve serbestleşmeler hem de üretimin parçalanmasının hız kazanmasına bağlı olarak artı değer realizasyonunun imalat sanayi dışı sektörlere kayması, değer ölçümünde eksikler yaşanması söz konusu. (Ki bu bahiste son 10 yılda yeniden artan kayıtdışılık da göz önünde bulundurulmalı.) • İhracatı yüksek sektörlerde farklı modellerle güçlenen değer zinciri entegrasyonuna bağlı olarak yurtdışına artı değer aktarımının bir bölümünün hesaplara dahil olmadan gerçekleştiğini düşündüren bir dizi bulgu var. (Örneğin otomotiv, beyaz eşya gibi sektörlerde katma değer oranının üretim kapasitesi/ölçek, yerli girdi oranı, ürün kompozisyonu değişimlerine rağmen uzun dönemde neredeyse değişmeden seyretmesi.) Dünyada sömürü oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri olmanın arkasında çok yönlü ve çok güçlü bir tahribat yatıyor. İmalat sanayi alt sektörleri için yapılan hesaplamalar bu “çok yönlülüğü” destekliyor. Hemen bütün sektörler için yüksek sömürü oranları ve eşanlı yüksek bir artış söz konusu. Öncelikle sermaye ve teknoloji yoğunluğu açısından birbirinden farklı, iç ve dış pazar dinamikleri yine hayli ayrışan sektörlerin artı değer oranlarının birbirine yakınsaması ayrıca değerlendirmeyi hak ediyor. Şimdilik sadece değişik biçimlerde yüksek tekelleşme düzeyiyle sermayeye yönelik destek/teşvik mekanizmalarının, bir tür korumacılığın güçlü oluşuna işaret edilebilir. 2018 sonrası içinse TL’nin hızlı değer kaybı ve başka ek enstrümanlarla desteklenen ihracat, her tür maliyet artışının fiyatlara misliyle yansıtılması, düşük, hatta sıfır faizli finansmanla yapılan yatırımlara dayalı üretim kapasitesi artışları ve tabii ücretlerin baskılanması bir ortak küme olarak sayılabilir. Ancak sektörlerin özgün yapıları ve dinamiklerine dayalı gelişmeler de söz konusu: Emekgücü yoğun sektörlerde iyice ucuzlatılmış göçmen, çocuk, kadın emekgücünün uzun saatler çalıştırılması, sermaye yoğun olmakla birlikte esas olarak doğal kaynakların aşırı kullanımına dayalı sektörlerde kışkırtılmış ihracatla büyüme, teknoloji düzeyi görece yüksek sektörlerde kalifiye-teknik emekgücünün yoğun sömürüsü. Milyonlarca emekçinin ağır sömürü koşullarında çalıştırılması başta olmak üzere ülke kaynaklarının çok ağır tahribatına dayalı bu manzara sermaye diktatörlüğünün eseri. Anaakım iktisadın en temel sorun olarak gösterdiği düşük üretkenlik büyük bir safsata. Türkiye işçi sınıfı altyapıya kıyasla imkansızı başarıyor, üretim araçlarının elverdiğinin ötesine geçen bir sömürü çarkının içinde durmaksızın artı değer genişliyor. “Büyüyen Türkiye”de işçi sınıfı sınırsız kaybediyor. Bu sömürü manzarasının tüm zenginlikleri yaratanlara çağrısı çok güçlü: Ayağa kalkın, 1 Mayıs ilk büyük adım olsun... Odatv.com",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:00:33",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://img.odatv.com/rcman/Cw820h441q95gm/storage/files/images/2025/04/30/dfdfsdf-iz8j.png",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "pressturk",
      • "source_name": "Pressturk",
      • "source_priority": 30249014,
      • "source_url": "http://www.pressturk.com",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/pressturk.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "mexico,north america",
        • "turkey,asia/europe"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": true
      },
    • -
      {
      • "article_id": "7ca1686a99e47f85f87cd10a04c1154d",
      • "title": "Trump, İlk 100 Günde Köklü Değişim Yaptıklarını Açıkladı",
      • "link": "https://www.haberler.com/politika/trump-ilk-100-gunde-koklu-degisim-yaptiklarini-acikladi-18570140-haberi/",
      • "keywords": null,
      • -
        "creator": [
        • "Haberler"
        ],
      • "description": "ABD Başkanı Donald Trump, ikinci başkanlık döneminin ilk 100 gününü değerlendirirken, iç ve dış politikada önemli adımlar attıklarını ve sınır güvenliği ile ekonomide köklü değişimler gerçekleştirdiklerini belirtti.",
      • "content": "ABD Başkanı Donald Trump, \"100 gün içinde Washington'da neredeyse 100 yılın en köklü değişimini gerçekleştirdik\" dedi. ABD Başkanı Donald Trump, ikinci başkanlık döneminin ilk 100 gününü Michigan eyaletinde yaptığı konuşmada değerlendirdi. Trump, yaklaşık 3 ayda hem iç hem de dış politikada önemli işler yaptıklarını belirterek, \"100 gün içinde Washington'da neredeyse 100 yılın en köklü değişimini gerçekleştirdik\" ifadelerini kullandı. Görevdeki ilk 100 gününde özellikle sınır güvenliği ve ekonomi konusunda önemli adımlar attığını vurgulayan Trump, en önemli seçim vaadinin 'sınırdan düzensiz göçmen geçişlerini engellemek' olduğunu ve bu sözünü yerine getirdiğini anlattı. Trump, \"Tüm zamanların en düşük yasa dışı sınır geçişi rekorunu kırdık. Bu yasa dışı geçişler bizim dönemimizde yüzde 99,99 azaldı. Bu bir rekor\" diye konuştu. Amerikan ekonomisinde gümrük tarifeleri yoluyla Çin'e verdikleri açığı kapatmaya çalıştıklarını kaydeden Trump, Biden döneminde birçok iş kolunun Çin'e kaptırıldığını ancak bu istihdam alanlarını yeniden Amerika'ya getireceklerini bildirdi. Trump, \"Çin yerine Michigan'ı ve Amerika'yı ilk sıraya koyuyorum. Çin'e uyguladığım gümrük vergileriyle dünya tarihindeki en büyük iş hırsızlığına son veriyoruz\" dedi. Çin'e uygulanan tarifelere ilişkin Trump, \"Şu anda gümrük vergisi yüzde 145 seviyesinde yani aslında 0 ile arasında büyük bir fark var ama bence bu iş çözülecek. Bir anlaşma yapmak istiyorlar ve yapacağız ama bu adil bir anlaşma olacak\" ifadelerini kullandı. Trump, ayrıca enflasyonu bitireceklerini, ücretleri artıracaklarını ve dünya tarihinin en büyük ekonomisini sunacaklarını bildirdi.",
      • "pubDate": "2025-04-30 07:00:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://foto.haberler.com/haber/2025/04/30/abd-baskani-trump-gorevdeki-ilk-100-gununu-18570140_amp.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "haberler",
      • "source_name": "Haberler",
      • "source_priority": 1358,
      • "source_url": "https://www.haberler.com",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/haberler.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "c727a4e0d7d07dbe86c58e6b8d4bebaa",
      • "title": "'Kanal İstanbul ‘Kalan İstanbul’u da yok edecek'",
      • "link": "https://www.yeniasya.com.tr/politika/kanal-istanbul-kalan-istanbul-u-da-yok-edecek_609046",
      • -
        "keywords": [
        • "politika"
        ],
      • "creator": null,
      • "description": "Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kanal İstanbul projesine ilişkin “Acil bir çağrı: Kanal İstanbul ‘kalan İstanbul’u’ da yok edecek!” dedi.",
      • "content": "'Kanal İstanbul kirliliği arttıracak' Kanal İstanbul Türkiye’ye ihanettir Kanal İstanbul güzergâhında yeni inşaatlar başladı Kanal değil, rant projesi 'Kanal İstanbul su kaynaklarına darbe vuracak' Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, T24’ün internet sitesinde, “Acil bir çağrı: Kanal İstanbul ‘kalan İstanbul’u’ da yok edecek!” başlıklı yazı kaleme aldı. Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremi “şehrin bir feryadı” olarak nitelendirdi, şehrin tabiatına verilen her zararın hem şehir hem de insanlar için ciddî bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer yetkililere hitaben şunları söyledi: “Son yaşadığımız deprem sonrasında ağır bir vebal taşıyan bu konuyu lütfen bir kez daha değerlendirin. İstanbul’un ahını alanlar âbâd olmaz.” Rant odaklı şehircilik bitmeli “Gelin bütün kesimlerin katıldığı toplumsal bir mutabakat ile gelen giden iktidarların değiştiremeyeceği bir ‘İstanbul Yasası’ çıkaralım” diyen Davutoğlu, “Kapsamlı bir ‘İmar Yasası’ çıkararak imar rantlarını kamuya aktaralım ve şehirlerimizi bir rant deposu olarak gören zihniyetlerin istismarına son verelim. Çevresinde insan yoğunluğunu artıracak Kanal İstanbul gibi projelerle İstanbul’a göçü teşvik edecek yeni iskân alanları açmak yerine İstanbul’dan Anadolu’ya göçü teşvik edecek özel projeler ve fonlar oluşturalım. Anadolu’nun bazı bölgeleri insansızlaşırken İstanbul’un artık taşıyamayacağı yeni nüfus patlamalarına izin vermeyelim. Türkiye ölçekli bir demografik dağılım stratejisi geliştirelim. İstanbul’un tarihî ve doğal yapısının korunması bu stratejinin ana odağını oluştursun” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi",
      • "pubDate": "2025-04-30 06:55:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://www.yeniasya.com.tr/Sites/YeniAsya/Upload/images/Content/2025/04/30/kanalistanbul4.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "yeniasya",
      • "source_name": "Yeni̇ Asya",
      • "source_priority": 1127806,
      • "source_url": "http://www.yeniasya.com.tr",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/yeniasya.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "istanbul"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "a13e3ee1fd2a3f330e7a8c9c3e2e18bf",
      • "title": "Vize başvurularında ret oranı yüzde 70’i aştı: Randevular aylar sonrasına veriliyor",
      • "link": "https://www.pressturk.com/vize-basvurularinda-ret-orani-yuzde-70-i-asti-randevular-aylar-sonrasina-veriliyor/52740/",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "Schengen ve ABD vizelerinde ret oranı yüzde 70’i aşarken, aylar sonrasına verilen randevular ve artan belge talepleri nedeniyle binlerce vatandaş seyahat planlarını iptal etmek zorunda kalıyor",
      • "content": ".Türkiye’den yurt dışına çıkmak isteyen binlerce kişi, vize başvurularında giderek ağırlaşan prosedürler nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşıyor. Schengen ülkelerine yapılan başvurularda ret oranının %70’i geçtiği belirtilirken, randevu sistemlerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle aylar sonrasına gün veriliyor. Bu durum, özellikle iş, eğitim ya da sağlık gibi sebeplerle acil çıkış yapması gereken vatandaşlar için kritik bir sorun haline gelmiş durumda. Sözcü gazetesine konuşan acente temsilcilerine göre, Almanya’ya gidip geri dönmeyenlerin sayısındaki artış, bu ülkenin randevu politikasında ciddi kısıtlamalara yol açtı. Almanya’nın Türkiye’den kabul ettiği günlük Schengen başvuru sayısının 850’den 350’ye indirildiği bildirildi. Uygulamanın vizeye başvurmak isteyenler arasında tepkilere neden olduğu ifade ediliyor. Vize Acenteleri Derneği Başkanı Mehmet Çalışkan, sektördeki 25 yıllık deneyimine rağmen bu ölçekte bir sıkışıklığa ilk kez tanıklık ettiğini söyledi. Çalışkan, büyükelçiliklerin işlemleri özel aracı kurumlara devretmesiyle birlikte randevu bulmanın neredeyse imkânsız hale geldiğini belirterek, “Randevular saniyeler içinde tükeniyor, hatta bazıları yasa dışı biçimde satılıyor. Üstelik vize başvurusu kabul edilmese bile 250 euroya kadar çıkan ücretler iade edilmiyor” dedi. TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, yaşanan süreci “yurt dışı çıkış engeli” olarak tanımlayarak, “Bu iktidar döneminde Türk vatandaşları Kapıkule’nin ötesine geçemez hale geldi. 85 milyon yurttaş adeta fiilen yurt dışı çıkış yasağına tabi tutuluyor” açıklamasını yaptı. Schengen başvurularında son dönemde uygulamaya giren ek belge talepleri, süreci daha karmaşık hale getiriyor. İktidara yakın kaynaklara göre, başvuru yapan şirket çalışanlarından son üç aya ait bireysel banka harcama dökümleri istenmeye başlandı. Belgelerin eksik sunulması durumunda vize reddi kaçınılmaz oluyor. İngiltere vizesinde ise farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Günlük randevu sayısı artırılmış olsa da, başvurular büyük ölçüde “premium” ücretli sistem üzerinden gerçekleştiriliyor. Yaklaşık 6 bin pound ödeyebilen ve yeterli mali güce sahip başvuru sahiplerine bir sonraki güne randevu verilebiliyor. Bu başvuruların büyük kısmını, çocukları İngiltere’de eğitim gören aileler oluşturuyor. 1 Ocak 2025 itibarıyla Schengen Bölgesi’ne tam üye olan Bulgaristan ve Romanya için de benzer yoğunluklar yaşanıyor. İki ülke için başvuru süreçlerinin de diğer AB ülkeleri kadar karmaşık hale geldiği ve randevu almanın oldukça güçleştiği bildiriliyor. Vatandaşlar ise bu tablo karşısında seyahat planlarını ertelemek zorunda kalıyor; turizm acenteleri ve vize danışmanlık firmaları ise hem artan taleple hem de memnuniyetsizlikle baş etmeye çalışıyor.",
      • "pubDate": "2025-04-30 06:43:03",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://www.pressturk.com/images/haberler/2025/04/vize-basvurularinda-ret-orani-yuzde-70-i-asti-randevular-aylar-sonrasina-veriliyor_m.jpeg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "pressturk",
      • "source_name": "Pressturk",
      • "source_priority": 30249014,
      • "source_url": "http://www.pressturk.com",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/pressturk.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "united states of america,north america"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": true
      },
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "0ee74776e8d20ab4eb2524edaffac6de",
      • "title": "İzmir'de yapılan gözaltılara tepki",
      • "link": "https://www.birgun.net/haber/izmir-de-yapilan-gozaltilara-tepki-619369",
      • -
        "keywords": [
        • "siyaset"
        ],
      • "creator": null,
      • "description": "İzmir’de sabah saatlerinde birçok ev baskın düzenlenerek çok sayıda kişi gözaltına alındı. Eğitim Sen İzmir 5 No'lu Şube açıklama yaparak gözaltılara tepki gösterdi.",
      • "content": "İzmir'de bu sabah aralarında üniversite öğrencileri, sendikacılar, SOL Parti, EMEP ve TİP üyelerinin de olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Savaş Candemir de bulunuyor. Eğitim Sen İzmir 5 No'lu Şube \"Baskılar bizi yıldıramaz\" diyerek gözaltılara tepki gösterdi.Açıklamada, \"Bu sabah şube başkanımız Savaş Candemir ve eşi Gülsen Candemir’in gözaltına alındığını üzülerek, ama ne yazık ki alışık olduğumuz bir tabloyla yeniden karşılaşarak öğrendik. Hukuksuzluğun genel bir iklime dönüştürüldüğü bir ortamda, sabahın erken saatlerinde, emek ve demokrasi mücadelesine gözdağı verme çabasıyla karşı karşıyayız. İzmir’de bugün yaşanan bu yeni operasyon, sadece bir hukuk ihlali değil, aynı zamanda 1 Mayıs’a giden yolda emekçileri alanlardan uzak tutma, korku iklimi yaratma ve sendikal mücadeleyi bastırma girişimidir\" denildi.\"MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇİREMEZSİNİZ\"Her 1 Mayıs öncesi devreye sokulan sindirme politikasının bilindiği vurgulanan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:\"Açıkça ilan ediyoruz: Ne sabah baskınlarıyla, ne gözaltılarla, ne de tehditlerle bizleri mücadelemizden vazgeçiremezsiniz. Anayasa ve yasalarla sendikal faaliyet yürütme hakkı ortadayken, sendikal mücadele yürüten arkadaşlarımıza yönelik bu uygulamaları kabul etmiyoruz. Hukukun asgari ilkeleri bile hiçe sayıldığı bir ortamda, bu karanlığa karşı başta eğitim emekçileri olmak üzere, 1 Mayıs alanlarını doldurarak güçlü bir yanıt verilecektir. Şube yürütmesi olarak, şunu net biçimde söylüyoruz: Korkmayacağız, yılmayacağız, geri adım atmayacağız. Emek, eşitlik, demokrasi, adalet ve özgürlük mücadelesini daha da büyüteceğiz. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Tüm emek ve demokrasi güçlerini bu hukuksuzluğa karşı dayanışmaya çağırıyoruz.\"1 Mayıs öncesi İzmir'de şafak baskınları: Çok sayıda kişi gözaltında",
      • "pubDate": "2025-04-30 06:41:00",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://static.birgun.net/resim/haber/2025/04/30/izmir-de-yapilan-gozaltilara-tepki.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "birgun",
      • "source_name": "Birgün Gazetesi",
      • "source_priority": 191754,
      • "source_url": "https://www.birgun.net",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/birgun.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {
      • "article_id": "58f439d5a7d463b9f99f1cc92cd02984",
      • "title": "Bir haberden çıkan roman bazen sizi gerçeğe götürür",
      • "link": "https://www.pressturk.com/bir-haberden-cikan-roman-bazen-sizi-gercege-goturur/52738/",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "Komiser Suat Zamir...Bakmayın adının Suat olduğuna, o bir kadın.Cinayet çözen, inatçı, isyankar, kavgacı, dik başlı biri.",
      • "content": "Başına ne gelirse gelsin asla vazgeçmiyor. Üç kuşaktır polis bir aileden geliyor. Gazeteci-Yazar Elçin Poyrazlar’ın yarattığı Suat Zamir karakteri her romanda başka bir maceranın peşinden koşuyor. O maceralar aslında bizlerin bire bir yaşadığı sorunları, memleketin halini de fotoğraflıyor. Bir önceki ‘Çıplak Kalp’ romanında Komiser Suat Zamir dini tarikatlar, bu tarikatların devlete sızması ve hepsini birer holding haline getiren ekonomik ilişkilerine fokuslanmıştı. Takkeli, cüppeli Samet’in etrafında şekillenen devlet-tarikat ilişkileri Suat Zamir’in marifetiyle sunuldu okura. Gazeteciliğini de konuşturan, Türkiye’deki suçlardan beslendiğini söyleyen Elçin Poyrazlar şimdi dördüncü kitabında Başkomiser Suat Zamir’e yine zor bir görev yüklüyor. Yine çok tanıdık bir meselede, nefes nefese bir roman ‘Gölgenin Eli’. Suat Zamir, bu kez İstihbarat Şube’ye atanıyor ve İstanbul’daki evinde vahşice, tam 22 bıçak darbesiyle öldürülen bir ‘sosyal medya fenomeni’ne; milyonlarca takipçisi olan Darin Dinamo’ya odaklanıyor. Soruşturma kapsamında bir kişiyi takip etmesi isteniyor. Ünlü gazeteci Gökhan Konak... Neden bu kadar önemliydi? Ülkede yüzlerce gazeteciyi söyledikleri tek sözcük nedeniyle hapse tıkıyorlardı. Gökhan Konak neden özeldi? Neden hem takip hem koruma gerekiyordu Gökhan Bey’e? İsmi iyi bilinen ama gerçekte kim olduğu belli bir çevre dışında pek anlaşılmayan ünlülerdendi. Aldığı yerel ve uluslararası ödülleri, araştırma kitapları, büyük dosya konuları vardı. Bir de birkaç yıllık mahkûmiyet, yurt dışında kısa süreli bir sürgün, binlerce ölüm tehdidi ve sönmeyen bir gazetecilik inadı. Bir de kadınlara zaafını yazıyordu arama motorları... Elçin Poyrazlar İşte Suat tam bu zaaftan girdi içeri ve Gökhan Bey’in kapısı sonuna kadar açıktı. Peki ona takip emrini veren Oğuz Anar kimdi? Tüm sırlar, ‘Gölge Kitap’taydı. Çeteler, paralel yapılar, devletin karanlık tarafı, suçlu tarafı... Çeteleri araştıran gazetecinin listesinde bir isim daha vardı: Atilla Zamir! Suat Zamir’in zayıf noktası... Bazen haberlerde üstü kapalı geçtiğimiz ya da sadece güncel yerinden tartıştığımız meseleleri, bir gazeteci roman olarak önümüze koyduğunda daha iyi anlarız. İsimler farklı olsa da, romanı okurken kimin kim olduğunu gözümüzde canlandırır, karakterin sesini duyarız. İşte ‘Gölgenin Eli’ böyle bir roman... Vicdan, adalet ve suç üstüne düşünmek istiyorsanız da önünüze konulmuş bir fırsat. Tavsiye ederim. Türkiye bir şarkı olsa ‘Böyledir Bizim Sevdamız’ olurdu Bugün ‘Apolitik’ soruları İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay yanıtladı. - Güne başlarken bir ritüeliniz var mı? Herhangi bir ritüelim yok aslında. Ama her sabah uyandığımda güzel İzmir için kalbimin delicesine attığını, hep aynı heyecanla çalışmaya başladığımı söyleyebilirim. - En son hangi kitabı okudunuz? Şarkılarını duyarak büyüdüğüm, bende çok iz bırakmış, çok önemli ozanlarımızdan, edebiyatçılarımızdan biri olan Zülfü Livaneli’nin ‘Engereğin Gözü’ kitabını okudum. - En sevdiğiniz ses ne sesi? Kendimi bildim bileli keman sesini çok severim. - En çok dinlediğiniz üç şarkı? One Day, Kum Gibi, Mazi (Sema). - Türkiye bir şarkı olsa hangisi olurdu? ‘Böyledir Bizim Sevdamız’. - Aşka inanır mısınız? Tabii inanıyorum. Aşkın olmadığı yerde hayat var mı? - Kırmızı çizginiz nedir? Yalan ve ihanet için çok rahatlıkla kırmızı çizgimdir diyebilirim. Yalan ve ihanetten arındığımız an, daha güzel bir gelecek için hayal kurabileceğimize inanıyorum. Birlik ve beraberlik olmadan bir adım yol alamayız. - En sevdiğiniz yemek? Annemin karnıyarık yemeği çok güzeldir. Sarma ve kabak çiçeği dolmasına da bayılırım. - Asla yemem dediğiniz bir şey var mı? Yok. - Sizi ne heyecanlandırır? Siyasetin içinde biri olsam da kalabalıklar karşısında konuşurken heyecanlanıyorum. - Yağmur mu, güneş mi? Her ikisini de aslında ama illa ki seçim yapacaksam güneş derim. Çünkü her gün güneş yeniden doğar ve yeni umutlar filizlenir. - Güz mü, ilkbahar mı? İlkbahar benim için yeni başlangıçları, uyanış ve yenilenmeyi simgeler. İlkbahar, umutsuzluğa yer bırakmaz. Yeniden yola çık, yeniden başla der. O yüzden çok severim baharı. - İnsanlarda en sevmediğiniz üç hareket? Yalan ve ihanete patavatsızlığı da ekleyebilirim. Cemil Tugay bizimle Tıp Fakültesi’nde okurken çekilmiş fotoğraflarını paylaştı. - Geçmişe dönerek birine bir şey söyleme şansınız olsa kime, ne söylersiniz? Kendime söylerim. Siyasete daha erken atılmalıydım diye düşünüyorum çünkü. Vatan ve millet sevgisi öyle yüce bir duygu ki, bu ülke için hizmet etmeye çok daha erken başlamayı dilerdim. - Size şu anda telefonsuz üç gün verseler ne yaparsınız? Normal hayatıma devam ederdim. Hiçbir zaman teknolojinin esiri olmadım. - Yeniden dünyaya geldiniz ve seçme şansınız var, kim olmak istersiniz? Yine kendim olmak isterdim. Ne mutlu bana ki, Türkiye’nin gururu olan bir şehirde, kurtuluşun ve kuruluşun kentinde belediye başkanıyım. Gönülden bağlı olduğum bu kenti daha ileri taşımak için çalışıyorum. - Herhangi bir enstrüman çalar mısınız? Çalmıyorum ama müziği gerçekten çok seviyorum. - Kaç yaşına kadar yaşamayı dilersiniz? 80 yaşımı görmek, o yaşa kadar da bu ülke için çalışmak isterim. Bunda da son derece samimiyim. Benim o yaşa gelmemi sağlayacak da yine o memleket sevdası olacak çünkü. İpek Özbey korkusuz.com.tr",
      • "pubDate": "2025-04-30 06:35:20",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://korkusuz01.sozcucdn.com/korkusuz/production/uploads/images/2025/4/10jpg-sjLS8h0kX0qrlK6dIQwXKg.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "pressturk",
      • "source_name": "Pressturk",
      • "source_priority": 30249014,
      • "source_url": "http://www.pressturk.com",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/pressturk.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": true
      },
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "101ac0d1818a972802067dc4fa2d8c24",
      • "title": "CHP'nin 50 bin kişilik seçim ordusu İmamoğlu için sahaya iniyor! Konya mitingi için 'Yozgat' formülü",
      • "link": "https://www.sozcu.com.tr/chp-nin-50-bin-kisilik-secim-ordusu-imamoglu-icin-sahaya-iniyor-konya-mitingi-icin-yozgat-formulu-p168009",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "Erken seçim ve Ekrem İmamoğlu’na özgürlük talebiyle saha çalışmalarını sürdüren CHP'de, geçen hafta itibarıyla 50 bin 521 mahalle temsilcisinin ataması tamamlandı. CHP kurmayları, Mayıs'ın 10-15’i arası, Türkiye’de bütün sandıklarda ve bütün mahallelerde sandık sorumlularını ve mahalle temsilcilerinin sorumlu olduğu sandıktaki seçmenlere gidip onlarla yüz yüze görüşeceği ve imza toplayacağını açıkladı. Ayrıca Konya'daki miting için Yozgat'takine benzer bir hazırlık olduğu kaydedildi.",
      • "content": "CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması ve erken seçim için başlatılan imza kampanyasında hedeflenen rakamın üçte birine ulaşıldı. CHP kurmayları, bu hafta sonu güncel imza sayısının netleşeceğini belirtirken erken seçime ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: ERKEN SEÇİM İSTEYENLERİN ORANI YÜZDE 69 \"Erken seçim isteyenlerin oranı, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından, geçen sene bu zamanlarda yüzde 16-17 civarındaydı. Şu anda bu oran yüzde 68-69. Bir yılda geldiği nokta bu. Erken seçim isteği, CHP’nin oy oranıyla birlikte yükseliyor. Yazın bu isteğin daha da yukarılara taşınacağını öngörüyoruz. Erken seçimin teknik şartları haricinde, halktan gelen güçlü erken seçim isteğinin karşısında kimse duramaz. Biz de onu güçlendirmeye, o isteğe önderlik etmeye çalışıyoruz.\" Parti programı için il ve ilçelerden gelen bütün verilerin toplandığını belirten kurmaylar, “Çok uzamadan program kurultayını gerçekleştireceğiz. Çalıştay formatında, yuvarlak masa tartışmaları, konuşmalar, sunumlar ve oylama şeklinde tasarlıyoruz. Henüz takvim yok ama çok geç kalamayacağız çünkü son noktaya geldik” dedi. \"15 MAYIS'TA 50 BİN 521 MAHALLE TEMSİLCİSİ SAHAYA İNECEK\" Sonbaharda bir seçim tatbikatına hazırlandıklarını belirten kurmaylar, “Türkiye’deki bütün mahalle temsilcilerinin girişi geçen hafta itibarıyla yapıldı. Şu anda 50 bin 521 mahalle temsilcimiz sistemde kayıtlı. Bu haftanın sonuna kadar da 191 bin sandıkta asil ve yedek sorumluların girişi yapılacak. Mayıs'ın 10-15’i arası, Türkiye’de bütün sandıklarda ve bütün mahallelerde sandık sorumlularını ve mahalle temsilcilerini belirlemiş olacağız. Mayıs'ın 15’inden sonra da bu sistem çalışmaya başlayacak. Yapacakları ilk iş Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması için başlattığımız imza kampanyasının üstüne eğilmek olacak. Her sandık sorumlusu o imza föyünü alacak, sorumlu olduğu sandıktaki seçmenlere gidip onlarla yüz yüze görüşecek, imza toplayacak. Sonra mahalle temsilcileri aracılığıyla bizlere ulaştıracaklar. Biz sandık sorumlusunu ve mahalle temsilcisini, seçim gününe kadar çalıştıracağız. Sadece seçim günü çalışacak insanlar değil onlar. Seçim gününe kadar kendi sandığındaki seçmene dönük her işi yapacak” ifadelerini kullandı. KONYA MİTİNGİ CHP’nin her hafta sonu Türkiye’nin farklı bir ilinde gerçekleştirilen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginin bu haftaki adresi Konya olacak. Yozgat mitingindeki yoğun katılımın ardından mitingleri AKP'nin yüksek oy oranına sahip olduğu illerde devam ettirme kararı alan CHP, bu hafta sonu Ekrem İmamoğlu’na özgürlük talebini, son genel seçimde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 73 oy aldığı Konya’dan dile getirecek. Saat 14.00’te Kılıçarslan Kent Meydanı’nda düzenlenecek olan mitingin hazırlıkları için milletvekilleri ve PM üyelerinden oluşan CHP heyeti, hafta başından itibaren Konya’daki hazırlıklarını sürdürüyor. Konya mitinginde de Yozgat’taki çiftçilerin traktör konvoyu görüntüsüne benzer bir hazırlık içinde olduklarını belirten kurmaylar, “Konya’da ciddi bir su sorunu var. Bununla ilgili bir çalışmamız olabilir. Kamyoncular ve TIR’cılar ciddi sorun yaşıyorlar. Bu sorunları gündeme getirecek, onların sesini duyuracak bir eylem olabilir” dedi.",
      • "pubDate": "2025-04-30 06:30:49",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://sozcu01.sozcucdn.com/sozcu/production/uploads/images/2025/4/goa0om6xiaawvgljpg-VhZe3sbDL0S-SLs9rpm0Fg.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "sozcu",
      • "source_name": "Sozcu",
      • "source_priority": 23577,
      • "source_url": "https://www.sozcu.com.tr",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/sozcu.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "entertainment"
        ],
      • "ai_region": null,
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "88b7b0e45feb001d76df7a88859d2a17",
      • "title": "İnfaz yasası için çarpıcı 'kongre' iddiası! PKK'nın silah bırakması mı bekleniyor?",
      • "link": "https://www.sozcu.com.tr/infaz-yasasi-icin-carpici-kongre-iddiasi-pkk-nin-silah-birakmasi-mi-bekleniyor-p168000",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "10. Yargı Paketi’nde en önemli düzenleme olarak infaz yasasında değişiklik olurken, değişiklik için PKK'nın silah bırakmasının beklendiği öne sürüldü.",
      • "content": "Bir süredir tartışılan 10. Yargı Paketi'ne ilişkin en önemli başlığın “infaz düzenlemesi” olacağı belirtiliyor. Cumhuriyet'ten Merve Kılıç'ın haberine göre; AKP’li kaynaklar, yasanın çıkması için PKK’nın silah bıraktığını net olarak açıklaması gerektiğine işaret etti. Edinilen bilgilere göre söz konusu açıklama için gözler, terör örgütü PKK’nın kongresine çevrildi. İMRALI HEYETİ TALEPLERİNİ ANLATTI 2020 yılında yapılan infaz düzenlemesiyle de kapsamında bazı suçlarda şartlı salıverilme oranı yarı yarıya indirilmişti. Hırsızlık, mala zarar verme, hakaret, taksirle adam öldürme gibi suçlar için infaz oranı düşürülmüş ve cezasının yarısını çekenler serbest bırakılmıştı. Ancak, terör, kasten adam öldürme, cinsel istismar, çocuklara karşı işlenen suçlar, uyuşturucu ticaretini de içeren suçlar kapsam dışında olmuştu. DEM Parti İmralı heyeti de TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in rahatsızlanması nedeniyle ertelenen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşmesinde infaz yasası değişikliğini gündeme getirdi. Söz konusu yeni düzenlemenin terör suçlarını kapsaması da konuşuluyor. Eski HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu siyasi tutuklular hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarının uygulanarak tahliye edilmesi ve hasta mahkumların tahliyesi de İmralı heyetinin talepleri arasında yer alıyor. SİLAH BIRAKMANIN KONGREDE AÇIKLANMASI BEKLENİYOR AKP’li kaynakların ise sözü geçen düzenlemenin somutlaşması için “terör örgütü PKK’nın net olarak silahları bıraktığını açıklamasının beklendiğini” öne sürüldü DEM Parti’nin terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki koşullarının iyileştirilmesi ve infaz yasasında yer alması talebinde bulunduğu maddelerin, ancak silahlar bırakıldığı zaman konuşulabileceğini ifade eden AKP’li kaynaklar, silah bırakma gerçekleşmeden bu tür taleplerin ele alınmayacağını dile getiriyor. Söz konusu silah bırakma çağrısı için de gözler terör örgütü PKK’nın kongresine çevrildi. Bugün yapılacağı siyaset kulislerinde konuşulan ancak net tarihi açıklanmayan kongrede PKK’nın silahları bıraktığını açıklaması bekleniyor.",
      • "pubDate": "2025-04-30 06:17:59",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://sozcu01.sozcucdn.com/sozcu/production/uploads/images/2025/4/infazjpg-0pkP0xV1d0G_3BPmkQFpFQ.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "sozcu",
      • "source_name": "Sozcu",
      • "source_priority": 23577,
      • "source_url": "https://www.sozcu.com.tr",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/sozcu.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • "ai_region": null,
      • -
        "ai_org": [
        • "pkk"
        ],
      • "duplicate": false
      },
    • -
      {},
    • -
      {},
    • -
      {
      • "article_id": "c55eb636d85cf386ec710869a700ef0f",
      • "title": "İstanbul'daki en riskli ilçeler",
      • "link": "https://www.pressturk.com/istanbul-daki-en-riskli-ilceler/52734/",
      • "keywords": null,
      • "creator": null,
      • "description": "Ahmet Ercan İstanbul'daki en riskli ilçeleri açıkladı! Uzman isim deprem için tarih de verdi",
      • "content": "İstanbul'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından, kamuoyunun dikkatle takip ettiği isimlerden biri olan jeofizik uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan önemli açıklamalarda bulundu. tv100 konuşan Ercan, İstanbul'daki dikkat edilmesi gereken ilçeleri sıraladı. İstanbul'da Marmara Denizi Silivri açıklarında 23 Nisan Çarşamba günü saat 12.49'da 6.2 büyüklüğünde deprem oldu. Depremden 2 dakika sonra 5.9 büyüklüğünde bir sarsıntı daha oldu. Depremin ardından evlerine girmeye korkan çoğu vatandaş geceyi sokakta geçirdi. 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından yüzlerce artçı sarsıntı oldu. İstanbul’da son günlerde artan deprem hareketliliği, vatandaşları tedirgin ederken, Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, önemli açıklamalarda bulundu. tv100'e konuşan ve Silivri bölgesinde beklenen büyük depremin büyüklüğüne dair öngörülerini paylaşan Ercan, \"Bu demektir ki, beklenen Silivri depreminin daha küçüğü olacak. Ben o bölgede 7 - 7.2 büyüklüğünde bir deprem bekliyordum. Şu anda bu beklenti 7’nin altına düştü. 6.9 - 7.1 gibi bir deprem bekliyorum\" dedi. BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ İÇİN TARİH VERDİ tv100 muhabiri Gülay Alaca'ya konuşan bilim insanı tarih vererek, \"Büyük deprem için en az 20 ile 50 yıl var\" dedi ve \"Deprem Trakya kolunda olmuştu sonra doğuda İstanbul koluna doğru ilerlemeye başladı\" açıklamasını yaptı. EN RİSKLİ İLÇELERİ AÇIKLADI Depremin bazı ilçelerde daha şiddetli hissedilmesi konusunda ise, \"Eyüp Sultan'da eğer düzde oturuyorsanız, oralar sulak alanlar, depremden çok etkilenirsiniz.\" diyen Ercan Ataköy, Esenyurt, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Bakırköy, Zeytinburnu, Avcılar, Fatih ilçelerine de dikkat çekti. \"Anadolu Yakası'nda ise yapı niteliği iyi ve yeni yapılar var.\" açıklamasını yapan Ercan Anadolu Yakası'nın daha güvenli olduğunu ifade etti.",
      • "pubDate": "2025-04-30 06:14:58",
      • "pubDateTZ": "UTC",
      • "image_url": "https://i.medyaradar.net/storage/files/images/2025/04/29/ahmet-ercan-beklenen-marmara-dep-lz9z.jpg",
      • "video_url": null,
      • "source_id": "pressturk",
      • "source_name": "Pressturk",
      • "source_priority": 30249014,
      • "source_url": "http://www.pressturk.com",
      • "source_icon": "https://i.bytvi.com/domain_icons/pressturk.png",
      • "language": "turkish",
      • -
        "country": [
        • "turkey"
        ],
      • -
        "category": [
        • "politics"
        ],
      • "sentiment": "neutral",
      • -
        "sentiment_stats": {},
      • -
        "ai_tag": [
        • "awards and recognitions"
        ],
      • -
        "ai_region": [
        • "istanbul"
        ],
      • "ai_org": null,
      • "duplicate": false
      }
    ],
  • "nextPage": "1745993698763381216"
}

Sub-Categories

top sports technology business science entertainment health world politics environment food